güncel

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Senatosu’nun aldığı kararla fahri doktora ünvanına layık görülen Türkolog ve Çevirmen Edit Tasnádi ve İş İnsanı İsmet Güral için üniversitemizde fahri doktora takdim töreni düzenlendi.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından Edit Tasnádi ve İsmet Güral'a fahri doktora ünvanı verildi.

GSF Kırmızı Salon'da düzenlenen törene Vali Ali Çelik, Kütahya milletvekili İsmail Çağlar Bayırcı, Hava Er Eğt. Tugay ve Garnizon Komutan Vekili Hv. P. Alb. Mustafa Baş, Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık ve il protokol üyeleri katıldı.

Haliç Üniversitesi Konservatuarı Müdürü Prof. Dr. Murat Sâlim Tokaç'ın müzik dinletisiyle başlayan törende açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Türkiye ve Macaristan ilişkilerine önemli katkılar sunan Edit Tasnádi ve İsmet Güral'a DPÜ adına fahri doktora ünvanı sunacak olmanın heyecanı ve gururu içerisinde olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

Kütahya, Macar halkı ve kültürüne hiç de yabancı olmayan bir şehirdir. Kütahya, ilk Macar cumhurbaşkanı Lajos Kossuth’u misafir etmiştir. Macarların anayasa taslağı bugün şehrimizde bulunan ve Macar Evi dediğimiz konutta kaleme alınmıştır. Kossuth’un şehrimizde bulunduğu 1850-1851 dönemi Macar Türkolojisinin kurucusu olan Ármin Vámbéry’nin de İstanbul’da yaşadığı zamana oldukça yakındır. Vámbéry’nin bir süre sonra Macaristan’da kuracağı Türkoloji, bu alanda dünyanın ilk örneklerinden biri olmuş ve farklı ülkelerin Türkoloji çalışmalarına da yön vermiştir. Bu sayede Bekir Çobanzade, Hamit Zübeyr Koşay, Hasan Eren, İbrahim Kafesoğlu ve Şerif Baştav gibi Türkologları da yetiştirmiştir.

"TASNÁDİ TÜRK-MACAR EDEBİ İLİŞKİLERİNİN YORULMAZ EMEKÇİSİDİR'

Sayın Edit Tasnádi yıllarını çeviri işine veren bir isimdir. Takdir edersiniz ki, bir eseri bir başka dile tercüme etmek, o eseri hedef dilinde yeniden oluşturmak demektir ve bu hiç de kolay bir iş değildir. Sayın Tasnádi hocamız Németh, Ligeti, Kakuk gibi ünlü Türkologların öğrencisi olmuş ve bir Türkolog olarak yetişmiştir. Bu yönüyle Sayın Tasnádi’yi, yaşamını konu alan ‘Tuna Kürsüsü Edit Tasnádi Kitabı’ adlı eserde de vurgulandığı gibi ‘Türk-Macar Edebî İlişkilerinin Yorulmaz Emekçisi’ ve ‘dil işçisi’ olarak saygıyla selamlıyoruz.

Edit Hanım’ın dil işçiliğiyle nice Türk şiirinin, öyküsünün ve romanının Macarcada yeniden hayat bulduğuna iki ülkenin edebiyatçıları şahittir. Edit Tasnádi’nin eserleri Türkçe ve Macarca arasındaki metin çevirilerinden çok çok ötededir. Onun çalışmaları tarihleri yüzyıllardır beraber yazılan iki ayrı milletin arasında kültürel bir köprü görevi üstlenmektedir. Nasreddin Hocamızı başka bir kılıkla bir Macar fıkrasında görüyorsak, Yunus Emre’nin adı Macaristan’da anılıyorsa, Macaristan’daki tarihî Türk anıtları tanıtılacaksa, Tekirdağ’da, Kütahya’da Macar mültecileri anılacaksa Edit Hanım hep oradadır. Kısacası Edit Hanım, Türk-Macar edebî ilişkilerinin her yerde hazır olan sözcüsüdür.

"GÜRAL'IN İKİ ÜLKENİN TİCARİ İLİŞKİLERİNE KATKISI ÇOK ÖNEMLİDİR"

Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve NATO başta olmak üzere uluslararası alanda Macaristan’ı her zaman destekçisi olarak görmesinde, iki ülke dış politikada birbirini desteklemesinde, Edit Tasnádi gibi yazarların, her iki ülkenin insanına aynı düşünce kapılarını açmasının yanında, iki ülkenin ticari ilişkilerine katkı sunan Sayın İsmet Güral Bey gibi iş insanları ve fahri diplomatların da etkisi göz ardı edilemez.

Türkiye, bir yandan Macaristan’la ekonomik ilişkilerinin boyutunu milyar dolarlar seviyesine çıkarırken bir yandan da iki ülke halkının kaynaşması adına eğitimden, kültüre, sanattan turizme kadar pek çok alanda iş birliğini de geliştirmektedir. Başta Yunus Emre Enstitümüz ve Maarif Vakfımız Macaristan’da Türkçe öğretimi konusundaki başrolü üstlenmektedir. Macaristan’daki ortak tarihi mirasımıza ait birçok eserin restorasyon çalışmaları ise Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığımızın (TİKA) katkısıyla sürmektedir.

Örneğin Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Ekim 2018 tarihindeki ziyaretleri sırasında açılan Gülbaba Türbesi çok önemlidir. Gülbaba Müslüman Türk egemenliğinin başladığına işaret ederken 1686 yılında emri altında kalan sadece 2 bin asker ile 90 bin Habsburg askerine karşı son nefesine kadar kahramanca savaşan ve “sonuna kadar Budin’i savunacağım” diyen son Osmanlı valisi Abdurrahman Abdi Paşa’nın Buda kalesindeki mübarek kabri de ayrılışı simgeler.

"TASNÁDİ VE GÜRAL'IN ÇALIŞMALARININ DAİM OLMASINI DİLİYORUM"

TİKA ve YEE bugün ELTE Üniversitesi bünyesindeki Türkoloji bölümüne destek vermekte ve iki ülkenin kültürel yaşamına önemli katkılar sunmaya devam etmektedir.

Asırlar önce Hunların Avrupa'ya akınlarıyla başlayan Türk-Macar ilişkileri, 1924 yılında Türkiye ile Macaristan arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'yla yeni bir boyut kazanmıştır. Gelecek yıl iki ülke arasındaki ilişkilerin 100. yılına ulaşacağız ve 2024 yılını 'Yüzyıllık Dostluk ve İş Birliği' ana temasıyla Türkiye-Macaristan Kültür Yılı olarak kutlayacağız. Yüzyıllar boyunca sürmesini dilediğimiz Türk-Macar ilişkilerine çalışma alanlarında büyük katkılar sunan Sayın Edit Tasnádi’ye ve Sayın İsmet Güral’a Üniversitemiz adına fahri doktora unvanını sunmaktan gurur duyuyor, kendilerini tebrik ederek çalışmalarının daimi olmasını diliyorum. Katılımlarınızdan dolayı siz değerli misafirlerimize de şükranlarımı sunuyorum.

Rektörümüzün ardından kürsüye gelen Macaristan Büyükelçiliği Müsteşarı Valéria Kicsi, Türkiye ve Macaristan ilişkilerinin uzun yıllardır sürdüğünü, son yıllarda bu ilişkilere önemli katkılar sunan Edit Tasnádi’ye ve İsmet Güral’a Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Senatosu tarafından fahri doktora ünvanı sunulmasından büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Protokol konuşmalarının ardından sahneye davet edilen Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, sırasıyla Edit Tasnádi ve İsmet Güral’a doktora cübbelerini giydirdi ve fahri doktora belgelerini takdim etti. Takdimin ardından Tasnádi ve Güral, kendilerini fahri doktora ünvanına layık bulan Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Senatosu'nun üyelerine teşekkür ettikleri birer konuşma yaptılar.

Tören, hediye sunumları ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.