güncel

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından düzenlenen panel ve sergi programıyla 15 Temmuz’un milletimize kazandırdığı birlik ve direniş ruhu bir kez daha vurgulandı.

DPÜ’de Zaferin Adı Türkiye başlıklı panel gerçekleştirildi.

Güzel Sanatlar Fakültemizde düzenlenen etkinliğe Kütahya Valisi Musa Işın, Kütahya milletvekilleri Adil Biçer, İsmail Çağlar Bayırcı ve Mehmet Demir, Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kütahya İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Vedat Kültür, Kütahya İl Emniyet Müdürü Osman Elbir, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Ayhan Kahraman, protokol üyeleri, dekanlarımız, müdürlerimiz, personelimiz ve davetliler katıldı.

Etkinliklerin ilk bölümü Zafer Sergi Salonu’nda gerçekleştirildi ve protokol üyelerinin de katılımıyla 15 Temmuz Millî İrade başlıklı poster sergisinin açılışı gerçekleştirildi. 23 farklı üniversiteden 35 farklı akademisyenin katılımıyla oluşturulan serginin açılışından önce bir konuşma yapan Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, 15 Temmuz’un direniş ruhunu anlatan eserleri bir araya getiren bu serginin, anlamlı bir günde açılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sergide emeği geçen herkese ve katılımcılara teşekkür etti.

ÖĞRENCİMİZ ZAAROURA İÇİN TÖREN DÜZENLENDİ

Panel öncesinde 2024-2025 Akademik Yılı'nda üniversitemizi dereceyle tamamlayan Filistinli öğrenci Alaa Zaaroura için Ahmet Yakupoğlu Konferans Salonu’nda tören düzenlendi.

Törende katılımcılara hitaben duygusal bir konuşma gerçekleştiren Alaa Zaaroura, "Bu üniversiteden mezun olarak bu diplomayı elime alabiliyorsam, bu sadece benim çabamın değil; Türkiye'nin Filistin’e olan tarihi desteğinin bir sonucudur. Ne yazık ki, benim hikâyem bir istisna... Bugün Gazze’de üniversiteler yerle bir edildi, 16.000’den fazla öğrenci eğitim hakkından mahrum bırakıldı. Yüzlerce akademisyen İsrail bombalarıyla katledildi ve binlerce Filistinli öğrenci, diplomalarını alamadan hayatını kaybetti" dedi.

“TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE, TEŞEKKÜRLER DPÜ”

Zaaroura sözlerine şöyle devam etti:

Ama ben, Türkiye’nin direnişe omuz veren bu topraklarında, kardeşlerimin yaşadığı zulmü unutmadan ama umudumu da kaybetmeden okuyabildim. Türkiye sadece bir ülke değil, mazlumların son kalesidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tüm dünyaya “Filistin için adalet” diye haykırdığında, yalnız olmadığımızı hissettik. Türk halkı sokaklarda “Yaşasın Filistin” sloganlarıyla yanımızda durdu. Bu üniversite bana sadece kimya formüllerini değil, insanlık onurunu da öğretti.

Teşekkürler Türkiye!

Şehit kardeşlerimin sesi olup dünyaya “Zulüm asla kazanamaz!” dediğiniz için… Filistin’in özgürlüğüne olan inancınız hiç sönmediği için… Benim gibi öğrencilere kucak açtığınız için… Ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesine kabulümü sağlayan Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak hocamıza sonsuz teşekkür ederim.

“ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİMİZ TÜRKİYE’NİN KÜLTÜR ELÇİSİ”

Zaaroura'ya hediyesini sunmak için sahneye gelen Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, "Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan acılar ve gerilimler en çok sivilleri etkiliyor. Kadınlar, çocuklar ve gençler, baskıyla ve hatta zulümle yurtlarından koparılıyor. Gönül coğrafyamızın en kadim topraklarından Filistin’in yaşadığı drama aylardır şahidiz. Orada yıllardır devam eden zulüme insanlar umutları sayesinde dayanabiliyor. O coğrafyada doğan ve filizlenen umutlardan biri de Filistinli öğrencimiz Alaa Zaaroura.

O, yaşadığı tüm acılara rağmen eğitimine sarıldı, yılmadan çalıştı, emek verdi ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesini dereceyle tamamlayarak hem bizleri hem de ülkesini gururlandırdı. Onun bu başarısı, sadece bireysel bir azmin değil, aynı zamanda Türkiye’nin kucaklayıcı eğitim anlayışının ve insanlık onuruna verdiği değerin de bir göstergesidir. Tıpkı Alaa gibi Üniversitemizde eğitim gören uluslararası öğrencilerimiz sadece akademik bilgilerle donanmıyor; aynı zamanda Türkçeyi öğreniyor, Türk kültürünü tanıyor, bu toprakların tarihi ve ahlaki değerlerini içselleştiriyorlar. Böylece ülkelerine döndüklerinde ya da başka coğrafyalarda yaşamlarını sürdürdüklerinde, Türkiye’nin birer kültür elçisi hâline geliyorlar. Biz, onları sadece birer öğrenci değil; gönül köprülerimizin temsilcileri, Türkiye'nin kültür elçileri olarak görüyoruz" dedi.

Konuşmasının ardından öğrencimize başarı belgesi ve çiçek takdimi yapıldı ve hatıra fotoğrafı çekildi.

“15 TEMMUZ TÜRK MİLLETİNİN ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK AŞKININ ZAFERİDİR”

Törenin ardından başlayan etkinliğin panel bölümümün açılışında konuşan Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak şunları söyledi:

Milletimizin hafızasında derin izler bırakan çok önemli bir günün arifesinde, milletçe karşı karşıya kaldığımız hain darbe girişimini anmak ve anlatmak üzere bir araya geldik. 15 Temmuz, sadece bir gecede yaşanan bir darbe teşebbüsü değildir. O gece, istiklalimize kasteden karanlık bir zihniyetin, milletimizin iradesine zincir vurma teşebbüsüdür.

Tıpkı Çanakkale’de, Sakarya’da ve Dumlupınar’da olduğu gibi 15 Temmuz da Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık aşkının zaferidir. Bu vesileyle bu elim olay nedeniyle aramızdan ayrılan 251 şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimizi minnetle anıyorum ve Yüce Allah’tan milletimize bir daha böyle bir gün, böyle bir gece ve böyle bir ihaneti yaşatmamasını temenni ediyorum.

Bugünkü panelin oturum başkanlığını üstlenen kıymetli hocamız Prof. Dr. Arif Kolay’a, konuşmalarıyla bizleri aydınlatacak olan Prof. Dr. Hüsamettin İnaç’a, Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu’na ve 15 Temmuz Gazimiz Ali Karayiğit’e teşekkür ediyorum. Bu anlamlı günde bizlerle olduğunuz için hepinize teşekkür ediyor, aziz milletimizin birliğinin ve beraberliğinin daim olmasını diliyorum.

PANELDE 15 TEMMUZ FARKLI AÇILARDAN ELE ALINDI

Etkinliğin devamında Kütahya Milletvekilleri Adil Biçer, İsmail Çağlar Bayırcı, Mehmet Demir ile Kütahya Valisi Musa Işın katılımcılara hitaben konuşmalar gerçekleştirdi. Konuşmalarda 15 Temmuz’un milletimizin yazdığı bir demokrasi destanı olduğu ve bu şuurun yeni nesillere aktarılmasının önem taşıdığı vurgulandı.

Panel programında Prof. Dr. Arif Kolay oturum başkanlığını yürüttü. Panelde; Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, 15 Temmuz’un küresel güç dengeleri ve Türkiye'nin stratejik direnciyle olan ilişkisini değerlendirirken, Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu darbe girişiminin sosyopolitik altyapısı üzerine açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz Gazisi Ali Karayiğit ise hain geceye dair tanıklıklarını ve yaşadığı süreci katılımcılarla paylaştı.

Etkinlik, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.