DPÜ Senatosu Zaferin 100. Yılında Dumlupınar’da Toplandı

Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin Temmuz ayındaki ilk senato toplantısı Dumlupınar Zaferi’nin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında Dumlupınar ilçesinde şehitlerimizin manevi huzurunda gerçekleştirildi.

DPÜ Senatosu, Dumlupınar ilçesinde toplandı.

Dumlupınar Zaferi'nin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında Dumlupınar'da düzenlenen ve Rektörümüz Prof. Dr. Kâzım Uysal'ın başkanlık ettiği senato toplantısına rektör yardımcılarımız Prof. Dr. Muammer Gavas, Prof. Dr. Hasan Göçmez ve Prof. Dr. Şahmurat Arık, dekanlarımız, müdürlerimiz ve fakülte temsilcileri ve Genel Sekreter Vekilimiz Yusuf Çetin katıldı.

Dumlupınar ziyareti kapsamında ilk olarak kaymakamlığı ziyaret eden Senato üyelerimiz, burada aynı zamanda Vali Yardımcısı olan Dumlupınar Kaymakamı Buğra Karadağ ile bir araya geldi. Ardından Karadağ'ın da katıldığı üniversite heyetimiz Dumlupınar Belediye Başkanı Şemsettin Akağaç'ı makamında ziyaret etti.

Senato toplantısı için Dumlupınar MYO'ya geçen üniversite heyetimiz MYO Toplantı Salonu'nda tek maddelik gündemi oyladı ve gündem maddesi kabul edildi. Toplantıda kabul edilen metin Rektörümüz Prof. Dr. Kâzım Uysal tarafından Dumlupınar Şehitliği önünde, şehitlerimizin manevi huzurunda okundu.

REKTÖRÜMÜZ SENATO KARARINI KAMUOYUYLA PAYLAŞTI

Senato kararını kamuoyuyla paylaşan Rektörümüz şunları söyledi:

Üniversitemizin Sayın Senato Üyeleri, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, 2022 yılı 22. Senato Toplantısının “Zafer Bayramı 100. Yıl Özel Oturumuna” hepiniz hoş geldiniz.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. Yılı etkinliklerinin yıl boyunca yapılması kararı münasebetiyle bugün burada, Gazi Mustafa Kemal’in Büyük Taarruz'u yönettiği ve Türk ordusunun kesin zafer kazandığı, Başkomutan Meydan Muharebesi'nin sevk ve idare edildiği yerdeyiz.

Başta, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

İstiklâlimizin sembolü olan Zafer Abidesi, çatılmış silahların uzaktan görünüşünü veya alev alev meşale hissini uyandırmaktadır ve asıl manası ile Kurtuluş Savaşı’nı sembolize etmektedir. Âbideyi bir bütün olarak meydana getiren değişik yöndeki üçgen bloklar, milletimize gösterilen haksızlığa karşı milletimizin tek vücut halinde birleşerek kazandığı 30 Ağustos Zaferi'ni canlandırmaktadır. Abide; gelecek nesillere, Türk milletine karşı içte ve dışta meydana gelebilecek kötü olaylar karşısında er ya da geç birleşerek zafere gidilebileceğini anlatmaktadır.

Gazi Mustafa Kemal komutasındaki Türk ordusunun 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlandırdığı Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, varoluş mücadelemizin en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak tarihe geçmiştir.

Hepimizin bildiği gibi burada, Zafertepe Çalköy'de alınan karar gereği Gazi Mustafa Kemal Paşa, "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir; İleri!" tarihi emrini, bu topraklarda vermiştir. Kütahya, kuruluş ve kurtuluştan sonra binlerce şehidi bağrında saklayarak 'Şehitler ve Şehitlikler' diyarı olmuştur. Bu sebeple bugün bu topraklarda yaşamak, bizler için hem büyük bir onur; hem de büyük bir sorumluluktur. Onurdur, zira yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız.” (Bakara, 154); “Kim Allah’a ve Resul’e itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraberdir. Onlar ne güzel arkadaştırlar.” (Nisâ, 69) buyurur. Cenabı Hakk’ın hiç ölmeyeceklerini belirttiği ve “Ne güzel arkadaştırlar” kelamıyla vasıflandırdığı şehitlerimizle aynı topraklardayız, yoldaşız, bir ve beraberiz. Bu bizler için büyük bir şereftir. Bu onurun yanında omzumuza yüklenen sorumluluk ise, aziz şehitlerimizin bizlere bıraktığı emanete sahip çıkma noktasındadır. 

Anadolu’yu milletimizin elinden almak isteyen, mukaddesatımızı tümüyle yok etme amacındaki düşman kuvvetleri, Dumlupınar’da bozguna uğratılmıştır.  Türk milleti, bu zafer vasıtasıyla Anadolu’nun ebediyen Türk yurdu olduğunu tüm dünyaya, bu topraklardan haykırmıştır.

“Ölürsem şehidim, kalırsam gazi!” inancıyla vatanın her köşesinden buraya akın eden binlerce vatan evladının kanlarıyla sulanmıştır bu topraklar… Nice isimsiz kahraman, vatan için aziz milletimiz adına bu topraklarda varoluş mücadelesi vermiştir. Nice yiğitler, bu coğrafyada canını feda etmiş, şehit olmuştur. 

Kahraman Mehmetçik; vatan, millet, İslam, bayrak, namus ve istiklâl uğruna korkusuzca bu topraklarda şehadete yürümüştür. Türk’ün varoluş mücadelesinde şehit düşen Mehmetçik; namus ve şerefini korumaya ant içtiği bayrağını, şehit olduğunda dahi yere düşürmemiştir. 

Uğruna canlarını feda ettikleri bu topraklarda yatan şehitlerimiz, emaneti bizlere teslim etmişlerdir. Bıraktıkları emanete sahip çıkmak adına yapılacak en önemli vazifelerden birinin de tıpkı onlar gibi cennet vatanımıza, aziz milletimize, Din-i Mübin-i İslam’a ve şanlı bayrağımıza sahip çıkmak ve hizmet etmektir.

Bu sene büyük bir gurur ile kutlanacak olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. Yılı olduğu gibi Üniversitemizin de kuruluşunun 30. yılıdır. 

Şanlı tarihimiz içinde 30 Ağustos, en parlak ve en anlamlı zaferlerden biri olduğu gibi, Üniversitemizde görev yapan her bir mesai arkadaşımın elde ettiği her bir akademik başarı, DPÜ’de okuyan her bir öğrencimizin derslerinde ve farklı vesilelerle kazandığı dereceler ve DPÜ’den mezun olan her bir gencimizin kaydettiği başarılar da Aziz Milletimiz adına bizim için birer zaferdir. Bugün cephelerde yaşanan savaşlar her ne kadar devam ediyor olsa da modern dünyada asıl savaşın bilim, teknoloji ve ekonomi alanında mühendisler, bilim insanları, ekonomistler, öğretmenler ve aydınlar tarafından yürütüldüğü unutulmamalıdır. Bu alanlarda milletimize hizmet yolunda kazanılan her başarı, cephede kazanılan zaferler gibidir.

Eğitim elçileri olarak bize düşen görev, öğrencilerimizin her alanda yaptığı çalışmalarda onların yanında olmak ve başarıları için onları teşvik ederek onlara rehberlik yapmaktır. Bugün, ülkemizin başarılı sanat, zanaat, kültür, din ve bilim insanlarına tüm zamanlarda olduğu gibi, ihtiyaç duyduğu aşikârdır.

Bizlerin ve ecdadımızın hayallerindeki seviyeye ulaşmak, hatta onu daha da ileriye taşımak için tüm gayretimizle çalışmak, bilimsel çalışmalarımızı arttırmak ve öğrencilerimizin yanında olmak, hepimizin asli ve vazgeçilmez vazifesidir.

Hep birlikte tüm çabalarımızın nice zaferlere dönüşmesi dileklerimizle.

Haberi Paylaş

Basın Yayın Halkla İlişkiler - 05 Temmuz 2022, Salı / 3314 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya,

Bu Kategorideki Diğer Haberler