DPÜ’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Paneli ve Sergisi
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında panel ve uluslararası katılımlı sergi düzenlendi.
DPÜ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında panel ve uluslararası katılımlı sergi düzenlendi.
Güzel Sanatlar Fakültemizdeki Ahmet Yakupoğlu Amfisi'nde düzenlenen etkinliğe Kütahya Garnizon Komutanı Hv. Tuğgeneral Necati Gündüz, Rektörümüz Prof. Dr. Kâzım Uysal, Rektör yardımcımız Prof. Dr. Hasan Göçmez, Fakültemizin Dekanı Prof. Dr. Levent Mercin, konuşmacılar Nuray Gündüz, Prof. Leyla Varlık Şentürk, Eda Sürmeli ve Tuğba Öztürk Demir, protokol üyelerinin eşleri, akademik ve idari personellerimiz ve öğrencilerimiz katıldı.
PROF. DR. UYSAL: KADINLAR HAK ETTİĞİ YERE GELSE DÜNYADA PROBLEMLER ÇÖZÜLÜR
Bugün Dünya Kadınlar Günü. Çok önemli ve anlamlı bir gün. Bu anlamlı günü DPÜ olarak birçok etkinlikle anıyoruz. Kadınlarımızı ve problemlerini konuşuyoruz. DPÜ olarak kadınların toplumdaki yerine bir nebze de olsun katkı sağlamış oluruz. Bugün aynı başlık altında üniversitemizde birçok etkinlik düzenleniyor. Bugün çok değerli hanımefendileri ağırlıyoruz. İnşallah hepimizin istifade edeceği güzel bir panel olacak. Katılımcılarımızın her biri toplumda akademisyen ve sanatçı kimliğiyle ne çıkmış kadınlar.
Değerli misafirler, kadın ve kadına şiddet hepimizin konuştuğu konular. İnsanlık olarak öyle hadiseler oluyor ki, bundan utanıyoruz. İstiyoruz ki, kadınlar toplumdaki hak ettiği yeri ve saygınlığı alsınlar, görsünler. Ne yazık ki, hayalimizdeki kadın profilini Türkiye’de ve dünyada inşa edemedik. Bu anlamda kat edecek çok yolumuz olduğuna inanıyorum. Savaş ve çevre felaketi gibi konularda en çok etkilenen kadınlar ve çocuklar oluyor. Bu sorunların konuşulmasına fikir sunulmasına ihtiyaç var.
Şuna yürekten inanıyorum: Kadınlar gerçekten hak ettiği yere gelseler, dünyada problemler çözülür. Ekofeminizm adında felsefi bir akım ve var bu akımda denir ki, dünyamızdaki bütün problemlerin kaynağı erkeklerdir. Bütün çevre problemlerini erkekler meydana getirir. Bu erkekler çevreyi sömürdüğü gibi kadınları da sömürüyorlar. Tabi belki çok acımasız ve uç bir akım bu. Ben buna da karşıyım. Kadın insan olarak değerlendirilmeli, insani değerleri taşıyıp taşımadığına göre konumlandırılmalı. Kadına değeri işi ya da anneliği üzerinden değil insan olması üzerinden verilmelidir.
Kadınlar bu sorunların çözümünde daha çok yer alabilseler, sorunlarımız büyük oranda çözülür. Ekofeminizm kadar uç düşünmesem de dünyadaki sorunların kaynağı olarak erkeklerin daha büyük bir paya sahip olduğu da bir gerçek. Size soruyorum Rusya savaşı, kadın kaynaklı mıdır, erkek kaynaklı mıdır? Erkek mi üstün mü kadın mı üstün konusu tamamen bir lafügüzaf. Erkek ve kadının bir bütünün parçaları olduğunu düşünürüm. Hangi milletler kadına değer vermiş, o milletler yükselmişler, yücelmişler ve medeni toplumlar olmuşlar. Bizde kadın erkek yan yana, bazen cephede, bazen tarlada bulunmuştur.
Kadının hak ettiği saygınlığını erkeklerin vermesini beklersek bu sorunları çözemeyiz. Hem ülkemizde hem de tüm dünyada kadınlarla ilgili problemlerin çözülmesini, kadının hak ettiği yere gelmesini rabbimden niyaz ediyorum.
Prof. Dr. Uysal, konuşmasının ardından katılımcılara teşekkür ederek sözü konuşmacılara devretti.
GÜNDÜZ: DÜNYA KADINLAR GÜNÜ İLK KEZ KUTLANIRKEN TÜRK KADINI CEPHEDEYDİ
Panelin ilk konuşmacısı olan Nuray Gündüz, konuşmasında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün tarihinden ve özel bir gün olarak kutlanma sürecinden söz ettikten sonra sözü Türk kadınlarının Kurtuluş Savaşı'ndaki yerine getirdi ve şunları söyledi:
Dünya Kadınlar Günü'nün özel bir gün olarak kutlanmasının kararlaştırıldığı günlerde Türk kadınları cephede geri hizmet ve sıhhiye konularında Türk Silahlı Kuvvetlerine destek veriyordu. O yıllarda 300 kişilik müfrezesiyle İnönü Savaşları'nda düşmana karşı koyan Kara Fatma, halkı Kurtuluş Savaşı hakkında bilinçlendiren, sivil olmasına karşın kendisine onbaşı rütbesi verilen Halide Edip Adıvar, bağlı birlikleriyle düşmana karşı savaşan ve Osmaniye yakınlarında bir tüneli patlatarak düşmanın silah sevkiyatını sekteye uğratan Tayyar Rahmiye, erkek kılığına girip Halim adıyla savaşıp bir bacağını kaybeden Halime Çavuş, çocuğunun üzerindeki battaniyeyi alıp mühimmatın üstünü örten Şerife Bacı gibi daha nice kahraman kadın 'önce vatan' diyerek bağımsızlık mücadelemize katılmışlardı.
Cumhuriyetin ardından Türk kadınlarının kazanımlarından da söz eden Gündüz, bir soru üzerine eşi Hv. Tuğg. Necati Gündüz'ün yurt dışında görevli olduğu dönemlerde yaşadıklarından da söz ederek konuşmasını tamamladı.
PROF. VARLIK ŞENTÜRK: SANATÇININ KADINI ERKEĞİ YOKTUR
Panelin konuşmacılarından Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Leyla Varlık Şentürk konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Kadınların icra ettiği mesleklerden söz edilirken insanların 'kadın' sıfatını eklemek zorunda hissettiklerini gözlemliyorum. Kadın polis, kadın memur ve hatta kadın sanatçı. Oysa mesleklerin kadını erkeği yoktur. Hele sanatın hiç yoktur. Sanatçı evrensel bir kavramdır. Hiç kimsenin görmediğini, duymadığını, hissetmediğini yaşayabilen kişilerdir. Sanatçılık özel bir durumdur ve cinsiyeti yoktur. Bu donanıma sahip kişiler sanat dünyasına ve içinde yaşadıkları topluma katkı sunarlar.
Prof. Varlık Şentürk, konuşmasının ardından çeşitli görsellerle hazırladığı sunumunda çeşitli sanatçıların kadınların sorunlarını esas alan çalışmalarından örnekler verdi.
SÜRMELİ: KADINA ŞİDDETİN KANIKSANDIĞI BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ
Ehl-i Sanat Sinema ve Kültür Derneği Başkanı Eda Sürmeli ise başta erkek katılımcılar olmak üzere tüm katılımcıları kutladıktan sonra konuşmasında şu sözleri kullandı:
11 Mart 2020'de Covid-19 salgını başladığında hepimiz kaç kişinin hayatını kaybettiğini biliyorduk. Ama bugün hiçbirimiz bilmiyoruz. Kadına şiddette de ne yazık ki aynı durumdayız. Çok üzülerek söylüyorum ki bugün de muhakkak bir kadın bir yerlerde öldürüldü ama biz bu durumu kanıksamış durumdayız. Sosyal medyadan tepkimizi elbette ortaya koyacağız ancak bunu yeterli görmememiz gerekiyor. Kadın ne iş yaparsa yapsın, kadınlığını, inceliğini, zarafetini kaybetmedikçe ya da başka bir deyişle erkekleşmedikçe her şeyi başarabilir. Ben bugün bir iyilik hareketi başlatmak istiyorum ve hepinizden bir sözle ya da eylemle bir iyilik yapmanızı rica ediyorum. Çevrenizde her şeyin daha da güzelleşeceğine şahit olacağınıza eminim.
ÖZTÜRK DEMİR: İNSAN OLMANIN DEĞERİNİ YİTİRMEDEN ANLAMALIYIZ
Panelde son sözü alan Keramika E-ticaret Müdürü Tuğba Öztürk Demir ise katılımcılara şu sözlerle hitap etti:
Hayat ilim ve bilimden ibaret her ikisi de birbirinden değerli. Önce ilmimizi artırmalı ve dünyada yaşanan sorunların nedenlerine eğilmeliyiz. İnsan olarak sadece kadının değil insanın değerini bilmemiz gerekiyor. Ben bugün kadınıyla erkeğiyle 1.500 kişiyle çalışan bir fabrikada çalışıyorum. Kadınlara seslenmek istiyorum. Lütfen kendinizi gerçekleştirin. Bunu sadece üniversiteye gelip kitap okuyarak yapmayın. Varlık nedeninizi sorgularsanız kötü bir insan olamayacağınızı da anlayacaksınız. Şunu da belirtmek isterim ki, hepimiz sosyal medyanın kurbanıyız. Televizyonlarda şiddeti konu alan programlar her geçen gün daha çok izleniyor. Her şeyi bu kadar sıradanlaştırdığımız için insan olduğumuzu da unuttuğumuzu görüyorum. Sizden insan olmanın değerinin farkında olmanızı ve çevrenize de bu değeri iletmenizi rica ediyorum.
VALİ ÇELİK FAKÜLTEMİZDEKİ SERGİ AÇILIŞINA KATILDI
Panel, konuşmacılara teşekkür belgesi, plaket ve çiçeklerinin protokol üyeleri tarafından verilmesinin ardından sona erdi ve katılımcılar açılışı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde yapılan uluslararası karma sergi için Frigya Sergi Salonu'na davet edildi.
Kütahya Valisi Ali Çelik ve eşi, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vural Kavuncu ile İl Jandarma Komutanı J. Alb. Murat Kırbaç'ın da katıldığı sergide 7'si yurt dışından olmak üzere 34 sanatçının farklı teknik ve konularda hazırladığı 37 eserine yer verildi. Protokol üyeleri sergide eseri olan akademisyenlerimizden çalışmalarının konu ve tekniği hakkında bilgiler aldı.