Prof. Dr. Mustafa Aydın Öğrencilerimizden Gelen Soruları Yanıtladı

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Aydın, Instagram üzerinden Öğrenci Konseyimizle ortaklaşa düzenlenen canlı yayında öğrencilerimizden gelen sorulara yanıt verdi ve açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Mustafa Aydın, Instagram üzerinden öğrencilerimizle bir araya geldi.

Üniversitemiz ile Öğrenci Konseyi Başkanlığımızın Instagram üzerinden düzenlediği üçüncü ortak canlı yayında Rektör Yardımcımız, öğrencilerimiz tarafından Öğrenci Konseyi Başkanlığımıza iletilen ve Başkan Vekili Rıdvan Saraçoğlu tarafından yöneltilen soruları yanıtladı.

Prof. Dr. Aydın, kendisine yöneltilen sorulara şu yanıtı verdi:

Öğrencilerimiz yarıyıl sonu sınavlarının ödev olarak yapılması yönünde sosyal medya üzerinden istekte bulunuyorlar. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi bu sınavların yapılma biçiminin akademisyenlerce belirlenmesi kararını neden aldı?

Konuşmama tüm öğrencilerimizi selamlayarak başlamak istiyorum. Bu yayın aracılığıyla sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum.

Sizlere sürecin işleyişini aktarabilmek için biraz geriye gitmek istiyorum. 16 Mart tarihinde alınan eğitim öğretime ara verilmesi kararı üzerine Üniversitemiz de 30 Mart tarihinde uzaktan eğitim ile öğretime başladı. Bildiğiniz üzere daha önce yalnızca 3-4 ortak dersi uzaktan eğitim yoluyla veriyorken, birden tüm derslerin uzaktan eğitime kaydırılması gerekti. Bu nedenle öncelikle teknik altyapımızı geliştirecek adımlar atmaya başladık. Ara sınavlara kadar 3 olan sunucu sayısını, 6’sını UZEM’e tahsis ederek 12’ye, 11 TB’lık veri depolama alanımızı da 16 TB’a çıkarttık. Bu adımlarla uzaktan eğitimi gerçekleştirmek için yeterli düzeye ulaştık.

Öğrencilerimizin sorusuna gelecek olursak, yarıyıl sonu sınavları ile ilgili çeşitli üniversitelerin uygulamalarını inceledik. Sadece ödev veren üniversiteler olduğunu biliyoruz. Ancak tamamen uzaktan sınavı benimseyen ve ödev biçimindeki sınavı reddeden üniversiteler de var. Biz ise her iki yönteme de olanak sağlayan bir sınav modelini tercih ettik.

Bu kararımızın ardında öğrencilerimizin kafasında oluşan soru işaretlerine son günlerde Üniversitemizle beraber, yarıyıl sonu sınavları için bizlerle aynı kararı alan 12 üniversiteye başlatılan siber saldırıların etkisi de eklendi. Ancak ben bu tedirginliklerin ise bilgi eksikliği ya da sosyal medyadaki yanlış yönlendirmelerin etkisiyle yaşandığını düşünüyorum.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak biz, 11 fakülte, 1 enstitü, 1 yüksekokul ve 14 meslek yüksekokulunda bulunan 46 bin öğrencisi ile geniş bir aileyiz. İçinden geçtiğimiz sürecin koşullarına baktığımızda, bu süreç zarfında her bir kişinin tek tek sorunlarına çözüm ulaştırmaya çalışmaktansa, herkesin ortak sorunlarına çözüm getirme yoluna gittik.

Öğrencilerimizin sınavlara sağlıklı bir şekilde erişilebilmesi, sınav sırasında yaşanacak sorunların en aza indirilebilmesi için YÖK başkanlığında toplantılar yaptık ve alınan ortak karara uygun olarak biz de 1 Haziran tarihi itibariyle sınav dönemleri boyunca tüm üniversite öğrencilerine kapılarımızı açtık. Bugün Türkiye’nin herhangi bir ilinde ya da ilçesinde yaşayan bir öğrencimiz, geleceğine dair önceden bilgi vererek kendilerine en yakın üniversitenin fakültesine, enstitüsüne, yüksekokuluna ya da meslek yüksekokuluna başvurabilir ve yarıyıl sonu sınavlarına o üniversitenin akademik biriminde girebilir. Üniversitelerde internet erişimi sorununun yaşanma olasılığı evinizde ya da bir başka yerde erişim sorunu yaşamanıza göre daha düşük bir olasılıktır. Alınan bu kararla, bilgisayar ve internet erişimine ilişkin bizlere bildirilen sorunlarına çözüm üretilmiş oldu.

Üniversitemizdeki Güzel Sanatlar, Spor Bilimleri, Mühendislik fakülteleri gibi uygulamalı bilimlerin öncelikli olduğu akademik birimler bulunuyor. Öte yandan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizde 600 kişilik öğrencisi olan akademisyenlerimiz var. Bu gibi özellikleri olan birimlerimiz varken yarıyıl sonu sınavlarını her ders için tek bir sınav yöntemine indirgenmeyi de doğru bulmuyoruz. Çünkü her bir dersin kendine göre gereklilikleri var.

Akademik birimlerimizde her bir ders için hangi sınav yönteminin uygulanacağını 5 Haziran Cuma günü öğrencilerimizle paylaşacağız. Şu ana kadar bana ulaşan bilgilere baktığımda öğretim üyelerimizin çoğunlukla ödev yönünde karar kıldığını görüyorum. Örneğin ders de verdiğim Mühendislik Fakültemizde sınavların yalnızca %20’si uzaktan eğitim sistemi üzerinden yapılacak. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizde verilen derslerin yaklaşık %60’ının ödev olarak verilmesi öngörülüyor. Öğrencilerimizden Cuma günü sınavlara ilişkin olarak açıklanacak duyuruları takip etmelerini rica ediyorum.

Üniversitemize iletilen eleştirilerden biri de akademik takvimin akademisyenlerin lehine düzeldiği yönünde. Peki, gerçekten akademik takvim akademisyenlere göre mi ayarlanıyor?

Bizler akademik takvimi çalışırken Öğrenci İşleri Daire Başkanlığımızda bu işi 25 yıldır yapan deneyimli bir ekiple çalışıyoruz. Öğrencilerimize şunun garantisini verebilirim ki, bizler akademik takvimde yarım günün dahi boş geçmemesi için çok ayrıntılı hesaplar yaptığımız bir süreci yaşadık.

Bahsettiğim gibi 46 bin öğrencinin eğitim aldığı yaklaşık 28 yıllık eğitim deneyimi olan bu kurumda bize iletilen tüm istekleri karşılamak için bir planlama yapmanız gerekiyor. Sizlere çok açık söylüyorum, eğer yaz okulumuzu açma kararımız olmasaydı akademik takvimi çok rahat bir biçimde hazırlayabilir, daha geniş bir takvimle eğitim öğretimi tamamlayabilirdik. Ancak yaz okulu için gelen yoğun isteklere kulak tıkamadık ve bu aşamada olan öğrencilerimizin bir an önce mezun edilebilmesi için olabilecek en iyi akademik takvimi hazırladık.

Öğrenciler özellikle sosyal medyada belirttikleri görüşlerin dikkate alınmadığından yakınıyorlar. Sizler bu ortamda paylaşılan görüşleri görüyor musunuz?

Aslında Rektör ve rektör yardımcısı hocalarımız ile ben sosyal medyayı aktif kullanan kişiler değiliz. Ancak uzaktan eğitime geçildiğinden bu yana öğrencilerimizin yorumlarını, görüşlerini ve eleştirilerini sıklıkla takip ediyoruz. Yorumlarını okuduğumuz öğrencilerimizin fakültesini, sınıfını, uzaktan eğitim sistemindeki hareketlerini görebiliyoruz ve bahsettiği sorunun çözümü için ilgili birimlerle görüşüyoruz. Elbette öğrencilerimizin iletişim bilgilerine de sahibiz. Bu süreçte kendime ait telefonumdan arayıp derdini dinlediğim, bahsettiği konuyla ilgili açıklama yaptığım onlarca öğrencilerimiz oldu. Paylaşılan bazı yorumları da gördüğümüzde bu ifadeleri öğrencilerimize yakıştıramadığımızı ifade etmek isterim.

Bizler sosyal medyada paylaşılan bu yorumları görüyoruz. Her birinize cevap yazmamamız, sizleri görmediğimiz anlamına gelmiyor. Sizlerin görüşlerini önemsiyor ve ilgili birimlerle ve Rektör hocamızla görüşerek hareket ediyoruz ve gerekirse sizlere ulaşıyoruz.

Sınavlarda bağlantı sorununun yaşanması öğrencilerin en çok tedirgin olduğu konuların başında geliyor. Sınavlarda sistemin çökmesi, bağlantı kesilmesi gibi sorunlar olacak mı?

Benim oğlum aynı sizler gibi bir üniversite öğrencisi. Sizlerin karşılaşmak istemediği bir sorun bugün onun başına geldi ve sınavı devam ederken üniversitenin uzaktan eğitim sistemi çöktü. Üniversitenin öğrencileri yaşanan sorunu akademisyenlerine bildirdiler. Üniversite de sistemi 10 dakika kadar sonra yeniden aktif hale getirdi ve öğrencilere de yeni bir sınav hakkı tanındı.

Değerli arkadaşlar, bizler size hiçbir sorun yaşanmayacağını garanti edemeyiz. Sonuçta elektronik sistemler üzerinden çalışıyoruz. Üniversitemizde elektriklerin kesilmesi ya da ULAKBİM’in sağladığı internetin kesilmesi durumunda sizlere sınav hizmetini sunamayabiliriz. Ancak biz sorunlar yaşamamak kadar, yaşanabilecek sorunlarda nasıl hareket edeceğimiz üzerine de çalışmalar yapıyoruz.

Bizler öğrencilerimizin sisteme giriş saatini, olası bir durumda sistemin saat kaçta gittiğini, görebiliyoruz. Teknik bir aksaklık yaşanması durumunda öğrencilerimize yeni bir mazeret sınavı hakkı tanıyacağız ve sizleri mağdur etmemeye gayret edeceğiz. Sınavların süresini ve buna bağlı olarak sistemde kalabileceğiniz süreler dersi veren akademisyenler tarafından belirlenecek.

Sizler her biriniz bir gözsünüz ancak biz sizinle ilgili kararları 46 bin gözle almaya çalışıyoruz. Kaldı ki bu kararlar bir iki kişinin alıp uygulamaya çalıştığı değil, akademik birimlerimizden Senato’ya iletilen ve farklı açılardan ele alınarak verilen kararlardır.

Uzaktan Eğitim sistemi öğrencinin bağlantısının hangi sebeple kesildiğini belirleyebiliyor mu? Elektrik kesintisi gibi kanıtlanması zor olan bir erişim sorununda nasıl bir uygulama yapılacak?

Sistem yaşanan bağlantı kaybının uzaktan eğitim sistemi mi, internet bağlantısı mı ya da öğrenci kaynaklı mı olduğunu belirliyor. Elektrik kesintisi kaynaklı bağlantı kaybında bizler bağlantının kesildiği anı ve öğrencimizin sisteme bağlandığı aygıtın IP numarasını görebileceğiz.

Bu noktada suiistimale açık bir durum olabilir mi, bilmiyoruz. Ama biz öğrencilerimizin bu gibi yollara yöneleceğini sanmıyoruz. Ancak sisteme öğrenci tarafından normalin üstüne giriş-çıkış hareketi belirlenirse ve bir suiistimal kuşkusu olursa müdahale etmemiz de mümkün.

Sınav sırasında bağlantı kaybının yaşanması durumunda sisteme ikinci bir giriş hakkı tanınabileceği açıklanmıştı. Peki, erişim sorununun birden fazla kez yaşanması söz konusu olamaz mı? Neden sadece iki giriş hakkı tanınıyor?

Bunun en önemli sebebi hakkaniyetin sağlanması. Şöyle açıklayayım: Twitter’da yapılan yorumlardan birinde bir öğrencimiz geçmişte sınavlarından 30-40 aldığı dersi ödev sistemiyle 90 alarak geçtiğini açıklamış. Bu elbette olabilir, ancak ödev sisteminin öznel olarak değerlendirilmesi hakkaniyet konusunda soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Yüz yüze yapılan sınavlarda 90 alacak düzeyde olan öğrencinin, ödevle yapılan değerlendirmede kendisi diğer öğrencilerden ayıracak belirgin bir yolu maalesef yok. Peki, bu normalde 90 alan bir öğrenci için dezavantaj değil mi? Biz bu öğrencimizin hakkını da gözetmek ve dersin özelliğine göre en iyi ölçme ve değerlendirme yolunu sağlamak durumundayız.

Yine hakkaniyetin sağlanması amacıyla sisteme giriş sayısını ikide tutma kararı aldık. Bunun iki olmasının nedeni ise öğrencinin sisteme giriş-çıkış sayısını arttırdıkça, kimi öğrencilerin sistemden çıkıp soruların yanıtlarını çeşitli kaynaklardan öğrenip yeniden sisteme girme olasılığını da artırmış olursunuz. Bu da sınavların ölçme ve değerlendirme aşamasındaki nesnelliği zayıflatıp yine hakkaniyetin sağlanmasını zorlaştıracaktır. Bakıldığında bu kararı alma nedenimiz, temelde yine öğrencilerimizi korumak.

Sınav sırasında bir kez görülen soruya geri dönme hakkının olmayacağı açıklanmıştı. Bu kararı değiştirmeyi düşünüyor musunuz?

Öğrencilerimizin bu yöndeki isteklerini görerek sınavlarda bu olanağın sağlanabilmesi için Uzaktan Eğitim Merkezimizden görüş aldık. İletilen görüşe göre bir kez görülen bir soruya geri dönebilme olanağının sınavlar başlayana kadar sistemin bir parçası durumuna getirilmesi mümkün. Biz de bu konu üzerine bir çalışma yapılmasını istedik. Bu konuda net bir gelişme olursa resmi iletişim kanallarından öğrencilerimizle paylaşacağız.

Bu aşamadan sonra tüm yarıyıl sonu sınavlarının ödeve dönüştürülmesi gibi bir karar alınma olasılığı var mı?

Şunu bir kez daha vurgulamak isterim ki, bizim yarıyıl sonu sınavları ile ilgili Senato’da aldığımız kararların dayanağı her bir akademik birimden, hatta bazen aynı akademik birim içinden dahi farklı sınav yöntemlerinin uygulanması istekleridir.

Akademik takvimde 30 Mayıs’ta biten eğitim-öğretim sürecinin hemen ardında olan yarıyıl sonu sınavlarını öğrencilerimize 15 günlük bir çalışma vakti tanımak amacıyla öteledik. Öğrencilerimiz kendilerine daha şimdiden bildirilmiş olsa dahi, ödevlerini yarıyıl sonu sınavlarının son gününe kadar teslim etme hakkına sahipler. Öte yandan akademik takvimde sınavlarında çeşitli sorunlar yaşayan ve iyi not alamayan öğrencilerimiz için bütünleme ve mazeret sınavları ile mezuniyet sınavları yer alıyor. Bu sınavları uzaktan eğitim sistemi içinde yapacağız.

Şunu yine ifade etmem gerektiğine inanıyorum: Akademik takvimdeki değişiklikleri akademisyenlerimiz sınavları hızlıca okusun diye yapmıyoruz. Bu kararları tüm öğrencilerimizin lehine alıyoruz.

Stajlar konusunda Üniversite yönetiminin aldığı bir karar var mı? Staj sırasında sağlanan sigorta olanağı ne zaman yapılacak?

Staj konusuyla alınan son karar şu şekilde:

Staj yapması gereken bir öğrenci, bir staj olanağı bulması durumunda özel ya da kamu kurumunda staj yapabilecek. Bu olanağı bulamayan öğrenciler isterse öğrencisi olduğu bölümün atölye veya laboratuvarlarında stajını yapabilecek ya da isterse öğretim elemanı ile görüşerek stajını ödev ya da proje çalışması olarak yapabilecek. Staj yapmak isteyen öğrencilerin staj süresi ilgili akademik birimlerinde bulunan staj komisyonları tarafından belirlenecek.

Staj sigortalarının yapılmasıyla öğrencilerimizin bağlı oldukları akademik birimler ilgileniyorlar. Üniversitemiz dışında bir kurumda staja başlayan öğrencimizin bilgileri staj yapacakları kurum tarafından sosyal güvenlik sistemine girildiği anda öğrencimizin bağlı olduğu akademik birimler sigorta sürecini tamamlayacak.

Yaz Okulu yüz yüze mi yoksa uzaktan eğitim yoluyla mı yapılacak? Staj yapması gereken öğrenciler, uzaktan yapılacak Yaz Okulu’na da kayıt yaptırabilirler mi?

Bugün itibariyle yüz yüze eğitim yapılması devletimizin ve YÖK’ün aldığı son kararlar uyarınca mümkün değil. Ancak bu yolda yeni kararlar alınırsa, yani seyahat engelleri ve Eylül ayına kadar yüz yüze eğitimin yapılamayacağına ilişkin kararlar kaldırılırsa Yaz Okulu’nu akademik takvimde belirtilen tarihlerde yüz yüze eğitim olarak yapacağız. Eğer şu an uygulanan kararların uygulanmaya devam edilmesi yönünde bir karar çıkarsa da uzaktan eğitim yoluyla bu eğitimi vereceğiz.

Şu an yürürlükte olan Yönetmelik gereği staj ve uzaktan yapılacak bir yaz okulu eğitimi birlikte götürülemez. YÖK’le bu konuda görüşmeler yapıyor, isteklerimizi iletiyoruz. Eğer YÖK bu konuda karar alırsa biz de aynı gün sizlerle paylaşırız. Ancak bugün itibariyle böyle bir uygulama mümkün değil.

Uzaktan eğitim sistemindeki ders videolarını izleyemediğini bildiren öğrencilerimiz var. Öğrenciler videolara neden erişemiyorlar.

Yaşanan siber saldırıdan dolayı son bir hafta için sisteme girilemediği, videoların izlenemediği yorumlarına bir itirazda bulunamam. Ancak son bir haftadan önce sistem, bakım yaptığımız anlar dışında sürekli açıktı. Sınavlara kadar açık kalmaya da devam edecek. Sınav günleri ise yalnızca sınavların yapıldığı saatlerde ders videolarını erişime kapatacağız. Öğrencilerimiz önlerinde saat kısıtlamasının olmadığı iki haftalık bir süre var. Kendilerinden sisteme girerek tüm videoları izlemelerini rica ediyorum.

Mezuniyet sınavları için elden dilekçe ulaştırma koşulu sürüyor mu?

Öğrencilerimizin mezuniyet sınavı için dilekçe sunma zorunluluğu sürüyor. Ancak salgın sürecinin yaşattığı olağanüstü durumdan dolayı dilekçenin elden teslim edilme zorunluluğunda ısrar etmeyeceğiz.

Öğrencilerimiz ilgili bölümün ya da fakültenin sekreterlikleri ile görüşerek Whatsapp ya da e-posta aracılığıyla da dilekçelerinin bir fotoğrafını da göndererek başvuru yapabilecekler. Bu konuda öğrencilerimizin önünde büyük engeller çıkacağını sanmıyorum.

Bu yıl için geçme notunun değiştirilmesi yönünde bir çalışma yapılıyor mu?

Bizim şu an yürüttüğümüz çalışmalar bahar yarıyılındaki sınavların yapılma biçimleri üzerine. Eylül ayından itibaren bu sınav kuralları geçersiz olacak.

Geçme notu ya da AKTS gibi mezuniyet koşullarını değiştirecek kararlar üzerine bir çalışma yapmıyoruz.

Hazırlık sınıfları bu sınav döneminde nasıl bir süreç yaşayacaklar?

Yabancı Diller Yüksekokulumuz ve İslami İlimler Fakültemiz akademik takvime bağlı kalarak, ancak metinlerin çevirisine ya da konuşma becerilerinin ölçülmesi için ses kaydına dayalı ve içerikleri verilen eğitimin ölçülmesini sağlayacak kendilerine özgü sınavlar yapıyorlar.

Diğer tüm bölümlerde olduğu gibi onların sınav yapma biçimlerine de müdahale etmiyoruz. Dolayısıyla öğrencilerimiz sınavlar konusunda ilgili akademik birimlerle görüşerek bilgi alabilirler.

Yaz Okulu’nda bir öğrenciye sağlanan AKTS’nin arttırılmasına yönelik bir karar alınacak mı?

Biz Yaz Okulu’nun işleyişinde değil eğitimin yapılış biçiminde değişiklik yapıyoruz. Daha önce duyurulan 15 AKTS hakkı devam ediyor.

Öğrencilerimizden daha çok AKTS almak istiyor. Ama bunun ders sayısını arttıracak olması derslerin ders programına yerleştirilmesini zorlaştırıyor. Bu sürecin işleyişini sağlıklı bir şekilde yürütebilmemiz için şu an 15 AKTS’de kalıyoruz.

İkinci öğretim öğrencilerinin harçları geri ödenecek mi?

Öğrenci harçlarının tutarı ve geri ödenme koşulları üniversitelerin değil Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde olan bir konu. Buna göre yalnızca kayıt donduran öğrencilerin ödedikleri harçlar geri ödenebilir.

Bu konuda Nisan ayında kayıt dondurma hakkı tanıdığımız öğrencilerimizin ödemelerini Mayıs ayının ortasında tamamladık. Dolayısıyla bir kez harç ödendikten sonra eğitim öğretim sistemi içinde kalmanız, bu hizmetten yararlandığınız anlamına geliyor.

Haberi Paylaş

Basın Yayın Halkla İlişkiler - 04 Haziran 2020, Perşembe / 6780 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya, dpü hisarcık meslek yüksekokulu,

Bu Kategorideki Diğer Haberler