güncel

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kâzım Uysal, İstanbul’da düzenlenen 3. Uluslararası İslam Birliği Kongresinin açılış oturumunda bir konuşma yaptı.

Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM) tarafından İstanbul'da düzenlenen ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin de paydaş ve tertip komitesi üyelerinden biri olduğu 3. Uluslararası İslam Birliği Kongresi'ne katılan Prof. Dr. Kâzım Uysal, ASRİKA Ortak Savunma Sanayi Üretimi ana teması altında gerçekleştirilen etkinliğin açılış oturumuna konuşmacı olarak katıldı. Kongrede Rektörümüze Genel Sekreter Vekilimiz Prof. Dr. Atilla Batur eşlik etti.

Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Rektörümüz, "Ülkemiz nereden nereye geldi? Bir zamanlar dini ve milli değerlerimiz toplumdan dışlanmaya çalışılıyordu. Bu topraklarda ezanın aslına uygun olarak okutturulmadığı, hac farizasının yıllarca yaptırılmadığı dönemler yaşandı. 28 Şubat sürecinde dini değerlere ve dini değerleri yaşayanlara zulüm edildi. İslamiyet’e irtica, Müslümana mürteci denen yıllar yaşandı. Bu şartların değişmesine ve ülkemizin günümüz şartlarına kavuşmasına vesile olan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve ekibine, Diyanet İşleri başkanımıza, ASSAM derneği başkanına ve kısaca emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.

Rektörümüz şöyle devam etti:
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Hadis-i Şeriflerinde 'Müminler kardeştir' buyurmuşlardır. Tarihe baktığımızda asr-ı saadet ve Osmanlı Devleti'nin güçlü olduğu dönemler dışında Rabbimizin istediği birlik ve beraberliği yakalayamadık. Elbette bu durumun birden çok sebebi vardır. Ancak en önemli sebeplerinden birisi, İslam coğrafyasının hayatını koruma derdine düşmesi ve diğer his ve gayelerin bunların arkasında kalmasıdır. Bilindiği gibi insan dâhil tüm canlılarda en güçlü his ve arzu hayatını koruma ve ölümsüzlüktür. Canlı, öncelikle hayatını korumak ister. İnsan da böyledir. Bundan dolayı İslam coğrafyasındaki devletler ve halklar kendini koruyabilecek güçlü gördüğü yerlere sığındı ve sığındığı güçlere itaat etti. İslam âlemini sömürgeci, zalim devletlerin tasallutundan kurtarmak da ancak güvenliği sağlayabilirsek mümkün olacaktır. Güvenliğin sağlanması da hem ekonomik hem de savunma sanayiinin güçlenmesine bağlıdır. Ecdadımız tarihte bu görevi yapmış. İslam âlemini yüz yıllarca birlik beraberlik içinde güvende tutmuş. Ne zaman gücünü kaybetmiş ve zayıflamış, artık bölünme ve parçalanmalar da başlamış.  O halde İslam birliği ancak bu milletin tekrar güçlenmesine ve savunma sanayiini geliştirmesine bağlıdır. Çünkü İslam coğrafyasında bizim devletimizden başka bu görevi ifa edecek başka bir devlet görülmüyor. Geçici arızalarla bu millet bayraktarlık görevini bir dönem yapamadı. Ancak inanıyoruz ki, Allah yine bu millete İslam âleminin bayraktarlığı görevini verecek ve bu millet vesilesi ile İslam âlemini içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtaracaktır. Günümüzde bunun emareleri görünmektedir. Evet, ümit var olunuz.  İstikbalde en yüksek gür seda İslam’ın olacak ve tüm dünya bir zamanlar olduğu gibi âlem-i İslam’dan medeniyet dersi alacaktır. 

Bu durumun çözümünün birlikten geçtiğini savunan Rektörümüz, "Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) 'Müslümanlar kurşun dökülmüş taşlar gibi bir olmalı' der. Peygamberimizin Müslümanların birliğini ve kardeşliğini böyle bir temsil ile anlatmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Buradan İslam âleminin birlik beraberliğinin silah sanayiinin güçlenmesi ile ve aralarındaki savunma sanayii işbirlikleri ile mümkün olacağını da anlayabiliriz. Zaten zaman da bunun ancak böyle olacağını gösteriyor. Müslümanlar aynı Peygamberimizin işaret ettiği gibi aralarına kurşun dökülmüş taşlar gibi bir araya gelmesi durumunda ortaya çıkacak güç karşısında hiçbir küresel güç duramayacaktır. Buna yürekten inanıyor ve bu yolda çalışanları da tebrik ediyoruz. İşte Kütahya Dumlupınar üniversitesi olarak biz de bu sebeple buradayız" şeklinde konuştu.

Rektörümüz Prof. Dr. Kazım Uysal ‘Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak İslam birliği projesine destek vermeye gayret edeceğiz. İslam âleminden binlerce öğrenciyi üniversitemizde okutuyoruz ve okutacağız. Böylece İslam birliği projesinin alt yapısı için çalışacağız. Ülkemize gelen ve eğitim gören öğrenciler ülkemizin gönüllü elçileri olacaklar. Gittikleri onlarca ülkede bizi ve kültürümüzü temsil edecekler. Nifak tohumlarının ekilmesine müsaade etmeyecekler. Ayrıca Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Roketsan ve Aselsan ile işbirliği projeleri yürütmekte ve savunma sanayiinin gelişimine de katkı sağlamaktadır. Biliyorsunuz Kütahya, bor diyarıdır. Bor minerali de başta zırh olmak üzere savunma sanayiinin birçok alanında kullanılmaktadır. Savunma sanayiinde kullanılacak Bor katkılı uç ürünlerin geliştirilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Ulusal Bor Enstitüsü ile de iş birliği projesi başlattık ve tüm projelerimizde yardım sözü aldık’ ifadelerini kullandı.
Rektörümüz sözlerini Yavuz Sultan Selim'in; 'Milletimde ihtilâf-u tefrika endişesi / Kuşe-i kabrimde hatta bîkarar eyler beni / İttihatken savlet-i a’dayı def’a çaremiz / İttihat etmezse millet, dağdâr eyler beni' dörtlüğünü okuyarak tamamladı.

İki gün süren 3. Uluslararası İslam Birliği Kongresi, 6 oturum ve 12 konu başlığında 50'nin üzerinde konuşmacının sunum yapmasıyla son buldu.