güncel

Kütahya Valiliği, Kütahya Belediyesi, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası ve Zafer Kalkınma Ajansı‘nın birlikte düzenlediği 3. Dumlupınar Çini ve El Sanatları Festivali, Kütahya Belediyesi Hezar Dinari Kültür Merkezi‘nde kapılarını açtı.

Kütahya kültürünün ve el sanatlarının en iyi örneklerinin sergilendiği 3. Dumlupınar Çini ve El Sanatları Festivali bugün Hezar Dinari Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle başladı.

UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'nda yer alan Kütahya'nın çini, tezhip, hat, ebru, kuyumculuk ve iğne oyası gibi pek çok sanatından eserlerin sergilendiği festivalin ilk gününde düzenlenen açılış törenine Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, Rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören, Kütahya İl Jandarma Komutanı J. Alb. Tayfun Dündar, Kütahya Emniyet Müdürü Hasan Çevik, Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Veli Oğuz, STK temsilcileri ile pek çok akademisyen, sanatçı ve sanatsever katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan, Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Veli Oğuz, sözlerine Mustafa Kemal Atatürk'ün "Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur" özdeyişiyle başladı. Milletler için kültür sanatın en az savunma sanayi kadar önemli olduğuna dikkat çeken Oğuz, "Nasıl ki somut alanlarda ülkelerin konumunu belirleyen unsurların başında savunma sanayi geliyorsa, sanat da somut olmayan alanlarda milletlerin konumunu belirleyen unsurların başında gelir" dedi ve festivalin Kütahya ile UNESCO'nun iş birliğini daha da arttıracağını söyledi.

Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Emin Yücel de "KUTSO olarak UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'nda yer almanın, bu şehirleri kalkınmasına ve ekonomik gelişimine büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu süreçte KUTSO olarak üzerimize düşen görevleri yerine getireceğimizden kuşku duymayınız" ifadelerini kullandı.

GÖREN: ÇİNİ İÇİN BU ŞEHİRDE ÇOK ŞEY YAPILDI

Rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören, konuşmasında ifadelere yer verdi:

Biz sanatın içine ilim ve irfanı, edep ve ahlakı, insaf ve adaleti, güzellik ve zarafeti, iyi niyeti, tevazuu katmış muhteşem bir medeniyetin vefalı evlatlarıyız. Peygamber Efendimiz “Allah güzeldir, güzel olanı sever” buyurduğundan sanata bir başka hayranız. Atalarımızın övgüyle bahsettiğimiz eserlerine baktığımızda lirizmin, coşkunun, göz nurunun, hoşgörünün izlerini görürüz. Süleymaniye bakmayı bilenler için, O sadece bir cami değil, Mostar Köprüsü iki yakayı birbirine bağlayan sıradan bir köprü değildir.  

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak, sanatçılarımızın atalarımızdan devraldıkları mirası, yeni nesillere aktarma arzularına, zarif, estetik yönü yüksek, zevk sahibi bir toplumun oluşması yönündeki çabalarına hizmet etmeyi görev bilmekteyiz.  

"Çini için neler yapılabilir" sorusu çok soruldu. "Beyin fırtınaları" yapıldı, “İstasyon grup çalışmaları” yapıldı. Üniversitede konferanslar, sempozyumlar yapıldı, merkezler kuruldu, festivaller yapıldı. Anlayacağınız bu şehirde çok şey yapıldı.

"YARATICI ŞEHİRLER AĞI'NDA OLMANIN BÜYÜK BİR SORUMLULUĞU VARDIR"

Aradan onlarca yıl geçti. En nihayetinde, bu yıl, Kütahya’mız için sevindirici bir yıl oldu. Başta Belediye olmak üzere, Valilik, KÜTSO, Çiniciler Odası, Kalkınma Ajansı, Üniversite birlikteliğiyle oluşan sinerjinin sadece Kütahya’da değil, sadece ülkemizde değil, dünyada ses verdiğini, yankı bulduğunu, sonuç verdiğini gördük. Şu an çok güzel, çok önemli bir fırsat yakalamış durumdayız. Ama unutmamalıyız ki; UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'nda olmanın büyük bir sorumluluğu vardır; ya çok güvendiğimiz çini alanında kendimizi dünyaya ispatlayacağız, bu şehri dünyaya açacağız ya da bu güvendiğimiz dağları tarihin sayfalarına bir miras gibi bırakacak, yine bir döngüye gireceğiz.

Üçüncü Çini ve El Sanatları Festivalinin başat bir paydaşı olarak, önümüzdeki yıllarda yapılacak çalışmalar için bazı önerilerde bulunmak istiyorum. Bu festival veya etkinlik kapsamında, ulusal veya uluslararası ÇİNİ ÖDÜLLERİ düzenlenebilir. Her yıl belirli bir tema seçilip, tasarım ödülleri verilebilir. Örneğin önümüzdeki yılın teması HER EVE BİR ÇİNİ olabilir.

Çini ile ilgili etkinlikte, akademik olan bölüm, festivalden hem tarih hem içerik olarak ayrılabilir.

Kentsel dönüşümde olan yerleşimler, yeniden imar edilen şehirler mutlaka çini ile tanıştırılmalı.

Çini adına karşımıza çıkması muhtemel sorunlara şimdiden çözüm bulmalı, bilimsel çalışmalardan destek alınmalı.

Sülyen ve zirkon içermeyen çini üretimi konusunda çalışmalar hız kazanmalı.

Kütahya Borsası bir şekilde çiniyle buluşturulmalı.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak, bir yandan eğitim öğretimde önemli adımlar atmaya çalışırken, diğer yandan sosyal olma, nitelikli işler yapma, unutulmaz etkinlikler yapma konusunda üstün gayret gösteriyoruz.

Bugün yine böyle bir etkinlikle beraberiz. Başta valilik ve belediye olmak üzere, çok ortaklı bir program yapmış olmanın hazzını yaşıyorum. Güzel bir duygu!

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

SARAÇOĞLU: KÜTAHYA ALANINDA TESCİLLİ 37 ŞEHİRDEN BİRİ

Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, 31 Ekim 2017'de UNESCO tarafından ilan edilen Yaratıcı Şehirler Ağı'na kabul edilen Kütahya'nın, zanaat ve halk sanatları alanında "Yaratıcı Şehir" unvanını almaya hak kazandığını hatırlatarak, şunları kaydetti: 

"Türkiye'deki yaratıcı şehir sayısı Gaziantep ile birlikte 31 Ekim itibarıyla Kütahya, İstanbul ve Hatay'ın da eklenmesiyle dörde yükseldi. Böylece Türkiye, Kütahya'nın da önemli katkısıyla UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'ndaki en başarılı ülkelerden biri haline geldi. Kütahya söz konusu ağa, zanaat ve halk sanatları dalında kabul edilen Türkiye'den ilk şehir olma başarını göstererek dünyada bu alanda ağa kabul edilen 37 şehirden biri oldu. Başka bir ifadeyle Kütahya, dünyadaki 37 zanaat ve halk sanatı şehrinden biri olarak tescil edildi."

NAYİR: KONU ÇİNİYSE BAŞKENTİ KÜTAHYA'DIR

Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir ise konuşmasında, Kütahya'nın UNESCO tarafından dünya genelinde "Yaratıcı Şehir" olarak kabul edilen 180 şehirden biri olduğunu hatırlatarak, "Anadolu bir zenginlikler coğrafyası tarih, kültür, sanat, doğal güzellikler ve yer altı zenginliklerine sahip önemli bir coğrafya. Bu coğrafya zenginliklerinde de Kütahya önemli pay sahibi. Kütahya Anadolu'daki zenginliklere katkı vermiş ve bu zenginliklerinden pay almış bir şehir. Konu çiniye gelince ise Kütahya çininin başkentidir diyoruz" şeklinde konuştu ve gelecek yıllarda uluslararası alanda çini ve el sanatlarının tanıtımına daha önem verilmesini, çininin daha da kıymetlendirilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini aktardı.

KOÇER, GÜRSOY VE ÜSTÜNKAYA'YA ÖDÜL

Nayir'in konuşmasının ardından çini sanatçıları Mehmet Koçer ve Mehmet Gürsoy'a Şehre Değer Kanatlar Ödülü verildi. Sanatçılar ödüllerini Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu'nun elinden aldılar.

Ödül töreninin ardından katılımcılara Kütahya çiniciliğinin günümüzdeki temsilcilerinden Hamza Üstünkaya'nın özgeçmişini anlatan bir video gösterisi sunuldu ve Vali Ahmet Hamdi Nayir, Hamza Üstünkaya'ya ömür boyu başarı ödülünü verdi. Programın ilk bölümü Üstünkaya'nın sergisinin gezilmesiyle son buldu.

ATASOY VE YILMABAŞAR'A YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ

Programın ikinci bölümünde öncelikle yaşam boyu onur ödülleri sahiplerini buldu. Çinicilik alanında çok sayıda çalışma yapan Osmanlı sanat tarihçisi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Nurhan Atasoy ile ressam ve seramik sanatçısı Prof. Dr. Jale Yılmabaşar, yaşam boyu onur ödülüne layık görüldü. Ödüller sahiplerine rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören tarafından verildi.

Ödül sahiplerinin konuşmalarının ardından Prof. Dr. Nurhan Atasoy yönetiminde Kütahya Çiniciliğini konu alan açık oturuma geçildi ve çini sanatçıları Mehmet Koçer, Mehmet Gürsoy, Ayşe Özkan ve İsmail Yiğit'in konuşmalarıyla festivalin ilk gün etkinlikleri sona erdi.

3. Dumlupınar Çini ve El Sanatları Festivali, ulusal ve uluslararası birçok çini ve seramik sanatçısının düzenleyeceği açık oturum, atölye çalışması ve sergilerle 5 Ekim'e kadar sürecek.