Diş Hekimliğinin Dünü, Bugünü ve Yarını Konferansı Düzenlendi

Üniversitemiz Diş Hekimliği Fakültesi tarafından 22 Kasım Türk Diş Hekimliği Okulunun Kuruluş günü olması nedeniyle, konuşmacı olarak Diş Hekimliği Fakültemiz Dekan V. Prof. Dr. Yavuz Sinan Aydıntuğ’un sunduğu Diş Hekimliğinin Dünü, Bugünü ve Yarını Konferansı düzenlendi.

Prof. Dr. Yavuz Sinan Aydıntuğ konferansta özetle aşağıda verilen konulara değindi: “Diş hekimliği, ağız, diş, çene ve çevre dokularının, düzensizliklerine ve hastalıklarına yönelmiş bir tıp dalıdır. Tarihsel süreç içinde değerlendirildiğinde, diş çürüklerinin insanlık tarihinden daha eski olduğu gözlenmektedir. On iki milyon yıl önce yaşamış balıklarda ve altı milyon yıl önce yaşamış sürüngenlerde diş çürükleri olduğu bilinmektedir.

Günümüzden 5000 yıl kadar önce ağız diş sağlığı ile ilgili çalışmalar yapıldığı bilinmektedir. Mısır’da M.Ö. 3700-1500 yılları arasındaki dönemi içeren Ebers Papirüslerinde iç hastalıkları ile ilgili bilgiler yanı sıra dişeti iltihapları, diş aşınmaları, pulpa iltihapları ve diş ağrıları ile ilgili bilgiler de yer almaktadır. Bu hastalıklar için yakı ve bitki özü gibi birçok tedavi yöntemi gösterilmiştir. Mısır’da, Hesi-re ilk ve en yetkin diş hekimi olarak bilinir. Mısırlılar diş hekimliğinde bir çok branşta olduğu gibi gözlem ve deney yoluyla çalışmışlardır. O dönemde Hesi-re; köprü protezleri, apse drenajı ve  ‘Ebers Tıp Papirüsü’ne göre de ağız ve çene cerrahisi gibi uygulamaları yürütmüş, ayrıca ağız hijyeni ile ilgilenmiştir. Mezopotamya’da Babil kralı Hammurabi kendi ismi ile çıkardığı 282 maddelik kanunda ilk defa hekim sorumluluklarını belirtmiştir. İlk implant uygulamaları, M.S. 600 yıllarında alt çenede eksik olan üç kesici diş yerine deniz kabuklarının diş gibi şekillendirilip yerleştirilmesi ile Mayalar tarafından gerçekleştirilmiştir. 18. Yüzyıla kadar tıp ve diş hekimliği birlikte yapılan bir meslek olmasına rağmen o dönemde Fransız Pierre Fauchard diş hekimliğini bağımsız bir meslek haline getirmiştir.”

Türklerde 7. Yüzyıl öncesi Şaman din adamlarının aynı zamanda hekimlik da yaptığı bilinmektedir. Büyük bir medeniyet kuran Uygurların diş hastalıkları ile çalışmaları bulunmaktadır diyen Prof. Dr. Yavuz Sinan Aydıntuğ sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İslam dünyasının en büyük cerrah ve anatomisti olarak kabul edilen Abül Kasım Zehravi (936-101) İlk kez cerrahi aletlerin çizimlerini yapmış, dağlama ve amputasyon yöntemlerini uygulamıştır. En ünlü cerrahi eseri “Al-Tasrif fit Tıp” tır. Bu kitapta diş reimplantasyonundan bahsetmiş ve bu konudan söz eden ilk hekim olarak tarihe geçmiştir. Zehravi ile aynı dönemde yaşayan İbn-i Sina (980-1037) filozof, hekim ve çok yönlü bilim adamıdır. En önemli eserlerinden biri Tıbbın Kanunu (El-Kanun fi't-Tıb'dır). Tıbbi eserlerinde diş tedavilerine yer vermiş; ağız hijyeni, diş taşlarının temizliği, sallanan dişlerin ligatürlerle sabitleştirilmesi, epulis ameliyatları ve diş çekimi konularına yer vermiştir. Şerafeddin Sabuncuoğlu (1385-1468) Fatih Sultan Mehmet devrinin önemli cerrahıdır. Amasya Darüşşifasında 14 yıl hekimlik yapmıştır. Şerafeddin Sabuncuoğlu İslam dünyasında yasak olmasına rağmen ilk insan resimli eseri veren Türk hekim ve cerrahı olarak tanınır. Eserinde diş hekimliği ile ilgili uygulamaların resimleri bulunmaktadır.

Ülkemizde ilk Diş Hekimliği Okulu 22 Kasım 1908 tarihinde İstanbul Kadırga’da Menemenli Mustafa Paşa Konağında Tıp fakültesinin ilk dekanı Cemil Paşa (Topuzlu), devrin Maarif Nazırı Emrullah Efendi, ve askeri tıbbiye küçük cerrahi muallimi Halit Şazi beyin çabaları ile kurulmuştur. İlk müdür olarak Halit Şazi Bey atanmıştır.”

Günümüzde Diş Hekimliği sekiz anabilim dalına ayrılmıştır. Bunlar ad sırası ile; Ağız Diş  ve Çene Cerrahisi A.D., Ağız Diş ve Çene Radyolojisi  A.D., Çocuk Diş Hekimliği A.D., Endodonti A.D., Konservatif Diş Tedavisi A.D., Ortodonti A.D., Periodontoloji A.D., Protetik Diş Tedavisi A.D.’dır diyen Prof. Dr. Yavuz Sinan Aydıntuğ sözlerinin devamında, “Zamanımızda teknolojinin gelişmesi ile alet ve malzemelerdeki gelişmeler tüm anabilim dallarımızda hastalar ve hekimler için kolaylıklar sağlamıştır. İmplant, greft materyalleri, ultrasonografi, kompitürize tomografi, magnetik rezonans, yeni dolgu maddeleri, üç boyutlu katı modelleme sistemleri ve benzeri gelişmeler hızlı bir şekilde yeni gelişmeleri tetiklemektedir. Günümüzde de gelişen hücre kültürleri, doku ve organ transferleri, gen projeleri her gün yeni bilimsel çalışmalarla gelecekte insanlarımızın ağız, diş ve çene sağlığına büyük katkıları olacağı öngörülmektedir.” dedi. 

Haberi Paylaş

Basın Yayın Halkla İlişkiler - 27 Kasım 2017, Pazartesi / 2705 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya,

Bu Kategorideki Diğer Haberler