Emet Meslek Yüksekokulumuz Çanakkale Şehitlerini Ve Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u Andı.
Emet Meslek Yüksekokulumuzda 18 Mart Çanakkale Zaferi Etkinlikleri kapsamında İstiklal Marşının kabul edilişinin 96. Yılı ve Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı gerçekleştirildi.
Meslek Yüksekokulumuzun akademik ve idari personeli ile öğrencilerin yoğun ilgi gösterdi. Açılış konuşmasını yapan Emet Meslek Yüksekokul Müdürümüz Yrd. Doç. Dr. Hasan Bircan, Uzun yıllar yoksulluklarla, savaşlarla bitkin düşen Türk milletinin "yoktan var olma" mücadelesini anlatan, kurtuluşun simgesi, İstiklal Marşı’mızın tarihine ilişkin bilgilerin verileceği bu program ile Çanakkale Zaferi’nin 102.yıl dönümüne yakışır bir şekilde kutlandığını ifade ederek, büyük bir özveriyle bu programı hazırlayan Öğr. Gör. Ömer Karakaş’a, büyük ilgi gösteren öğrencilere ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Öğr. Gör. Ömer Karakaş, “Mehmet Akif’in mütareke ve milli mücadele yıllarını Kastamonu, Ankara, Konya, Sinop ve Çankırı gibi Anadolu coğrafyasını gezerek, imzalanan Sevr Anlaşması’nın iç ve dış yüzünü kimsenin kalbinde zerre kadar şüphe bırakmayacak şekilde anlatmıştır. Akif, Bu antlaşmanın kabul edilmesinin esaret, zillet ve izmihlali kabul etmekten başka bir şey olmadığını bütün açıklığıyla göstermiştir.”
Akif’in İstiklal Marşını yazma süreci ve Mısır günlerinin değindikten sonra Öğr. Gör. Ömer Karakaş sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu marş bizim inkılabımızı anlatır. Bunu unutmamak ve de unutturmamak lazımdır. İstiklal Marşında, istiklal davamızı anlatması bakımında büyük bir manası olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim yeri de burasıdır: Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;/Hakkıdır, hakka tapan milletimin istiklal.” Ayrıca Öğr. Gör. Ömer Karakaş, Atatürk’ün İstiklal Marşı hakkındaki düşüncesini ifade ederek son bölümde İstiklal Marşı’nın tahlilini yaparak programı sonlandırdı.
Savaş sırasında yaşanan zorluklar ve gösterilen fedakârlıkların ele alındığı “Çanakkale Ruhu” Resim sergisi ile Çanakkale Savaşı ve savaşın görünmeyen yüzü olan cephe ve cephe gerisinde yaşananlar hem gidenlerin hem de kalanların penceresinden ziyaretçilerine anlatılmaya çalışıldı.
