18 Mart Çanakkale Şehitleri Konferansı Düzenlendi

Üniversitemizde 18 Mart Çanakkale Savaşları Zaferi kapsamında, konuşmacı olarak Yrd. Doç. Dr. Naim Sönmez’in katıldığı 18 Mart Çanakkale Şehitleri Konferansı düzenlendi.

Konferansta Çanakkale Savaşları’nın toplumsal etkileri ve savaş anıları üzerinde durun Yrd. Doç. Dr. Naim Sönmez Türk milletinin asil duruşuna vurgu yaptığı konuşmasında kendi ailesi üzerinden savaşların etkileri hakkında şunları söyledi: “Babaannem 1. Dünya Savaşı öncesinde evlenmiş. 1. Dünya Savaşı başlayınca eşi cepheye gidiyor. Çanakkale Savaşları'na katılıyor. Sonrasında Anafartalar’dan dedem, babaanneme mektup gönderiyor. Mektupta şunlar yazıyor: ‘Kavuşmamız mahşere kaldı. Yarın sabah taarruza kalkıyoruz. Hakkınızı helal edin.’ Rahmetli babaannem, dedemin şehit olmasından sonra tekrar evleniyor. Kadere bakın ki bu sefer de Kurtuluş Savaşı başlıyor. İkinci eşi de savaşa katılıyor. Yaralanıyor. Hava değişimine geliyor. Hava değişimindeyken Yunanlılara esir düşüyor. Atina’ya esir kampına gönderiliyor. Kamptan kurtuluyor. Ancak bir süre sonra vefat ediyor. Yıllar sonra gazilik maaşı bağlanacaktı babaanneme. Ancak babaannem sıkıntılarına rağmen bu maaşı reddetti. Bizlere dedi ki ‘Kocam vatan için çarpıştı. Ben gazi maaşı istemem.’ Bu anlattığım hikâyeye benzer ülkemizde çok yaşanmış olay var. Kanımca, milletimizi ve devletimizi ayakta tutan en önemli özelliklerden bir tanesi budur.”

Çanakkale Savaşları’ndaki insan profillerine değinen Yrd. Doç. Dr. Naim Sönmez, Selahattin Adil Paşa’yı anlatarak sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Selahattin Adil Paşa, Çanakkale Savaşları’nda Albay rütbesindeydi. Bu büyük kahraman, Trablusgarp’tan itibaren Osmanlı’nın son dönemindeki bütün büyük savaşlara katılmıştır. Selahattin Adil Paşa cepheden eşine mektuplar yazıyor. Mektuplarda umutsuzluklar, hayal kırıklıkları, sıkıntılar var.  O mektuplarda eşine sevgisini çok naif şekilde anlatıyor. Mektuplarda şunlar yazılıdır: ‘Mehtap devri başladı. Hiç seni düşünmüyorum diyeyim mi?’ Bu mektuplarda sıradan insanın meşgaleleri var. Savaşın şiddeti artınca da şunları yazmış: ‘Malum boğaz kapandığından posta muntazam işlemiyor. Mektup yazamıyorum.’ 3 Mart 1915 günlü mektupta ailesinden endişe eden Selahattin Adil Paşa ailesinin Balıkesir veya Eskişehir’e taşınmasını istiyor. Deniz zaferi kazanıldıktan sonra 25 Mart’taki mektubunda büyük zaferin kazanıldığını eşine anlatıyor. 30 Mayıs’taki mektubunda 10 gündür savaş hattında bulunduğunu, Allah’ın yardımıyla hayatta kaldığını söylüyor. 5 Ağustos’taki mektubunda 7 aydır devamlı top ve tüfek gürültüsünden bunaldığını yazıyor.

Çanakkale Savaşları yeryüzünün en masum savaşlarından birisidir. Çünkü nefsi müdafaa savaşıdır. Yurdumuzu işgale geldiler ve biz direndik. Bu resmi rakamlara göre 105 bin insanın canına mal oluyor. İnşallah bir daha böyle savaşların acılarını yaşamayız. Böyle bir savaşla karşılaşırsak da milletimizin neler yapabileceğini herkes biliyor zaten. Eğer o şehitler ve gaziler için bir şey söylemek gerekirse bizler hepsinden razıyız.”

Haberi Paylaş

Basın Yayın Halkla İlişkiler - 18 Mart 2017, Cumartesi / 2567 defa okundu.

Etiketler : dpü,

Bu Kategorideki Diğer Haberler