Ortadoğu‘daki Kördüğüm Konferansı

Üniversitemiz Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı İnsan Hak ve Hürriyetleri Topluluğu tarafından, moderatörlüğünü Prof. Dr. Hüsamettin İnanç‘ın yaptığı konuşmacı olarak Prof. Dr. Ahmet Uysal, Gazeteci-Yazar Turan Kışlakçı ve Dr. Muhammet Karabacak‘ın katıldığı Ortadoğu’daki Kördüğüm Konferansı düzenlendi.

Kuran-ı Kerin tilaveti ile başlayan etkinlikte konuklar ortafdoğudaki gelişmeleri değerlendirdi. Prof. Dr. Ahmet Uysal şunları söyledi: “Soğuk Savaş’ın ardından kalıcı bir sistem oluşmadı. Bu yüzden kaotik bir dünyadayız. Dünya yeni bir düzen arayışı içinde. Ortadoğu dediğimiz coğrafya, Osmanlı coğrafyasıdır. İslam coğrafyasıdır.”

Ortadoğu’nun tarihine de değinen Prof. Dr. Ahmet Uysal sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarafsız tarihçiler Osmanlıların Ortadoğu'da Avrupa’nın sömürgeciliğini 300 yıl geciktirmiştir. Ortadoğu’da sömürgecilerden kalan miras bölünmüşlük ve otoriter rejimlerdir. Enerji, sermaye ve gelişme için Türkiye’nin Ortadoğu’ya ihtiyacı var. Tarihsel miras açısından Türkiye'nin, Ortadoğu ile komşuluk akrabalık ilişkileri var. Bu nedenle Ortadoğu’dan vazgeçilemez.”

Suriye tarihi hakkında kısa açıklamalar yapan Bayırbucak Türkmenlerinden Dr. Muhammed Karabacak şunları söyledi: “Suriye’de çok zulüm vardı. Bu zulümlere en çok Türkmenler maruz kaldı. Türkmenler Bayırbucak coğrafyasında 1516’da Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nde yerleşti. Halep ve Şam’daki Türkmenler daha eski tarihte buraları yurt tuttu. Baas rejimi ile Türkmenlerin üzerindeki baskı daha da şiddetlendi."

Gazeteci-Yazar Turan Kışlakçı şunları dile getirdi: “Ortadoğu’daki sorunların tarihi 100 yıllık. Yüzyıl önce bu sorunlar yoktu. 1917’den önce literatürde Ortadoğu diye bir kelime yok. 1917’den önce Osmanlı vardı. Arapların devleti, Osmanlı Devleti’ydi. Ordusu Osmanlı Ordusu idi. Kırım Savaşlarında, Çanakkale Savaşlarında Araplar savaşmıştır. Arapların tarihini İngilizler ve Fransızlar yazdı. Son dönemde tarihimizi yeniden öğreniyoruz. Bunda büyük tarihçilerimizin katkısı çok büyüktür.

Osmanlı çekildikten sonra Ortadoğu’da milyonlarca insan öldü. Araplar 1950’lere kadar direndi. 1950’den sonra bağımsızlıklarını kazandılar. Bu sefer emperyalistler gitti. Diktatörler geldi. Korku cumhuriyetleri kuruldu. 2010 yılında halklar sokağa çıktı. Işığı gördüler. Işığı gören halklar geriye dönmez.” 

Haberi Paylaş

Basın Yayın Halkla İlişkiler - 06 Mart 2017, Pazartesi / 1740 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya,

Bu Kategorideki Diğer Haberler