Şehir- İnsan Medeniyet Köprüsü: Örnek Kişilikler Paneli 2 Gerçekleştirildi

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kütahya Valiliği ve Üniversitemiz tarafından Şehir- İnsan Medeniyet Köprüsü: Örnek Kişilikler Paneli düzenlendi. Başkanlığını Prof. Dr. Hasan Basri Karadeniz’in yaptığı panelde Doç. Dr. Ersen Ersoy, Mahir İz hakkında; Yrd. Doç. Dr. Ö. Kürşad Karacagil, Ali Fuad Başgil hakkında dinleyicilere bilgiler verdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından; yeni neslin tarihini, kültürünü bilerek ve değerlerimize sahip çıkarak bugünün gelişen dinamikleri ile harmanlanması ve bütünsel bir bakış açısına haiz olması ihtiyacından hareketle öncelikle gençlerin ilgisini çekecek, rol model olacak, değerlerimizin hatırlatılmasına ve anlatılmasına katkı sağlayacak Şehir-İnsan Medeniyet Köprüsü: Örnek Kişilikler Projesi gerçekleştirilmiştir.

Proje kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kütahya Valiliği ve Üniversitemiz tarafından ortaklaşa düzenlenen panelde Başkan Prof. Dr. Hasan Basri Karadeniz panelistlere söz vermeden önce kısa bir giriş yaparak iktidar mücadelesinin tarihini anlattı. Konuşmasında Osmanlı’da devşirmelerin iktidar üzerinde önemli bir gücü olduğunu, 2. Mahmut’un Yeniçeri Ocağı'nı kapatarak bunu engellediği ancak daha sonra darbeler döneminin başladığını söyledi.

Panelde Yrd. Doç. Dr. Ö. Kürşad Karacagil, Ali Fuad Başgil hakkında şunları söyledi: “1914 yılında ihtiyat zabiti (yedek subay) olarak dört buçuk yıl boyunca Kafkas cephesinde bulunmuştur. Savaştan sonra Paris’e giderek lise tahsili tamamlamıştır. 1925 senesinde Grenoble Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Başgil, 1928 yılında da Doktora derecesi almıştır. Doktora tezinin başlığı “ Boğazlar Meselesi”dir. Bu eseri Mustafa Kemal Atatürk’e ithaf etmiştir. Başgil, Türkiye’de ve dünyada Atatürk’e göz nuru eser Armağan eden ilk Türk olmaktan bahtiyarlık duymaktadır. Ayrıca Paris Edebiyat Fakültesi Felsefe, Paris Siyasi İlimler okulundan ve Lahey Devletler Hukuku akademisinden diploma almıştır.

Ali Fuat Başgil’in düşünce yapısını ayrı başlıklar altında ele almak uygun olacaktır. İki Dünya Savaşı arasındaki dönemde dünya da otoriter-totaliter eğilimlerin kuvvet kazandığı dönemde Başgil de bunun tesiri altında kalmış daha çok İnkılapçı yönü ön plana çıkmıştır. 1937 senesinde gerçekleştirilen İkinci Türk Tarih Kongresinde sunduğu “Türk Milliyetçiliği: Doğuşu, Manası, Gayesi ve Vasıfları” adlı tebliğ ile altı okun bir anayasa prensibi haline getirilmesini “mühim bir teşkilat hareketi” olarak nitelendirmekte ve bu ilkelerin pratik hayattan kaynaklanan “milli zaruretleri” ifade ettiğini belirtmektedir. Başgil’e göre bu altı ilke kıymet ve önem bakımından birbirine eşit parçalardan müteşekkil bir bütün olmakla birlikte, ana ilke milliyetçiliktir.  Ayrıca Başgil’e göre Türk milliyetçiliği sıradan bir kitle hareketi de değildir. Aklı, planı ve gayesi olan milli bir harekettir. Ona göre Türk Milliyetçiliğini, milliyetçi devlet temsil etmektedir. “Türk Milliyetçiği demek Milliyetçi Türk devleti demek”tir.

Başgil’in 40’lı yıllarda üzerinde durduğu bir diğer konu da devlete işlerlik kazandıracak memur yetiştirme meselesidir. Başgil’e göre devletin aradığı memur “vicdanında adalet ve mesuliyet duygusu taşıyan ve gönlü vazife aşkıyla tutuşan insandır.”

Başgil, demokrasiyi, şekli ve esasa ilişkin unsurlarıyla bir bütün içinde ele almaktadır. Demokrasi, bir hükümet ve idare sistemi olmanın ötesinde, bir zihniyet, bir terbiye, bir iklim ve “muhit”tir; insan varlığına ilişkin “manevi bir değer hükmü” “yüksek bir hayat ve saadet ideali”dir.

Ali Fuat Başgil; Gençlerle Başbaşa, Din ve Laiklik, İlmin Işığında Günün Meseleleri, Demokrasi Yolunda ve 27 Mayıs İhtilali ve Sebepleri başta olmak üzere birçok kitap ve makale bırakmıştır.”

Doç. Dr. Ersen Ersoy, Mahir İz hakkında dinleyicilere şu bilgileri verdi: “Mahir İz Osmanlı’nın son döneminde doğmuş, Türkiye Cumhuriyeti’nin en sıkıntılı yıllarında yaşamıştır. Mahir İz şair, yazar, siyaset adamı, mütefekkir, her şeyden önce öğretmendir. Bu konuda önemli bir modeldir. Mahir İz, eğitim alanında çalışanlar için önemli örnektir. Onun yetiştirdiği öğrenciler ülkeye önemli hizmetleri vardır. Öğrencileri tarafından Mahir Baba olarak anılmaktadır. Öldüğünde mezar taşında Muallim Mahir İz yazılmıştır. Mahir İz’in babası Kadı olduğu için farklı şehirlerde yaşamıştır. Bu yüzden Medine’de de bulunmuştur. Medine’de bulunması onun iyi yetişmesini sağlamıştır.

Mahir İz’in 60 yıllık öğretmenlik hizmeti vardır. 1924’e kadar 1. Mecliste zabıt kâtibi olarak çalışmıştır. Meclisin önemli kararlarına tanıklık etmiştir. Bu dönemde Mehmet Akif Ersoy ile tanışır. Ondan çok şey öğrenir. Haydarpaşa Lisesi’nde Edebiyat öğretmenliği döneminde Ertuğrul Düzdağı ve Hat sanatının en önemli ustalarından Uğur Derman, Mehmet Niyazi Özdemir, Osman Öztürk, Mehmet Çavuşoğlu gibi önemli isimleri yetiştirir.

1960’ta yaş haddinden emekli olur. Marmara Üniversitesi’nin temeli olan Yüksek İslam Enstitüsü’nde çalışır. Burada Tasavvuf, İslami Tür Edebiyatı, Hitabet derslerini verdi. Aynı zamanda Mahir İz Tasavvuf alanında önemli eserler vermiştir. 1968 yılında Tasavvuf anlatan eseri en önemli eserlerindendir. Yılların İzi kitabında hayatını anlatır. Mehmet Akif Ersoy hakkında çalışmalar yapar. Şiirleri çeşitli dergilerde yayınlanır.” 

Haberi Paylaş

Basın Yayın Halkla İlişkiler - 25 Şubat 2016, Perşembe / 4438 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya,

Bu Kategorideki Diğer Haberler