Tarihte Türk Dili

Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi konferans salonunda Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun’un konusmaci olarak katildigi “Tarihte Türk Dili” adli konferansi düzenlendi.

            Konferansta saygi durusu ve Istiklâl Marsi'nin ardindan Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun'un hayati anlatildi. Konferansa günümüzden geçmise dogru giderek baslayan Ercilasun, Atatürk'ün "Türk Milleti zekidir, Türk Milleti çaliskandir." sözleri ile Namik Kemal'in dizelerinden örnekler vererek  bazi edebî eserlerin disinda konusulan Türkçenin aslinda çok degismediginin altini çizdi. Muhibbi'nin, Yunus Emre'nin dizelerinin ve Köktürk metinlerindeki cümlelerin günümüze ne kadar benzedigini örneklerle açiklayan Ercilasun, Türk dilinin yazili metinlerinin VIII. Yüzyil'a kadar götürülebildigini ancak o metinlerdeki islek dilin, Türk dilinin çok daha eskilerde konusulan bir dil oldugunu kanitladigini söyledi. Geçmiste en eski Türkçe metnimizin Yunus Emre'nin Risaletü'n Nushiye adli eseri oldugunu saniyorduk, daha sonra Kasgarli Mahmut'un Divânu Lügâti't-Türk adli eseri oldugunu sandik, oysa simdi Köktürk metinlerinin bize ait oldugunu bilmemizle dil ve edebiyat geçmisimiz çok daha eskilere dayandirildi. Belki bulunan baska metinlerle daha da eskilere gidilebilecektir, dedi.

            Sovyetler zamaninda Latin, Kiril ve Arap harfli Türkçe metinleri çesitli zorluklar altinda yayimlamayi basaran Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, bu metinlerle Sovyetler'in bünyesinde yasayan Türk Milletlerini birbirine yaklastirmayi hedeflediginin de altini çizdi. Köktürkçeyi, ogluna, Istanbul'a giderken yolculuk esnasinda ögrettigini söyleyen Ercilasun, Köktürkçenin aslinda ne kadar kolay ögrenilebilecegini dinleyicilere kanitladi.

            Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya gelis maceralarini da anlatan Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Türklerin kendi kendileriyle de çok savastigini, güçlü bir millet ve devlet bulurlarsa onlarla da savastigini söyledi. Çin, Iran, Arap, Hint, Rus ve Avrupa tarihlerinin Türklersiz yazilamadigini söyleyen Ercilasun, Türklerin ayni zamanda ne kadar büyük medeniyetleri derinden etkileyen bir millet olduklarini ve Çinlilerden sonra derin geçmisi bilinen ikinci medeniyet olarak kabul edildiginin altini çizdi.

            Konferansini bitirirken katildigi televizyon programlarinda da bu tür çesitli konulara degindigini söyleyen Ercilasun, müziksiz ve danssiz medeniyet, millet olmaz. Bizim nasil dans ettigimiz Divânü Lügâti't-Türk'te anlatilir, müzik dinleyin ve dans edin, diyerek sözlerini tamamladi. Konferansa katilan ögrencilerden ve akademisyenlerden gelen sorulari da yanitlayan Ercilasun'a Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Yunus Erdogan Üniversitemizin Altin Anahtar plaketini, Türk Dili ve Edebiyati Bölüm Baskani Prof. Dr. Ali Torun çini tabak takdim etti.

Haberi Paylaş

Basın Yayın Halkla İlişkiler - 03 Aralık 2014, Çarşamba / 2243 defa okundu.

Etiketler : dpü, dpü,

Bu Kategorideki Diğer Haberler