güncel

Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla panel ve Tohum ve Bereket isimli sergiler düzenlendi.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü paneline ev sahipliği yaptı.

Kütahya Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu tarafından Amfi-1'de düzenlenen panele Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Ayhan Kahraman, MYO Müdürümüz Doç. Dr. Gökhan Kuzucanlı, sanatçılar, personelimiz, öğrencilerimiz ve davetliler katıldı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Gökhan Kuzucanlı ve Prof. Dr. Ayhan Kahraman, katılımcıların Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladıkları konuşmalarında kadın emeğinin kıymetinin ön plana çıkarılmasına ve kadınların sanat alanındaki üretimlerinin toplumsal yaşama katkılarına dikkat çeken bu etkinliğin düzenlenmesinde sorumluluk alan akademisyenlerimiz ile konuşmacılar Cemile Gül ve Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Amine Tuğ Kızıltoprak'a katkılarından dolayı teşekkürlerini sundular.

Doç. Dr. Birnaz Er’in moderatörlüğünde başlayan panel bölümünde ilk sözü alan Moda Tasarımcısı Cemile Gül, Türk kadınının Osmanlı döneminde yaptığı sanatın bugün de çağdaş anlamda sürdüğünü ifade ederek "O dönem tasarlanan kıyafetler devletin gücünü temsil ederdi. Bugün de devletler güçlerinin bir bölümünü sanatın gücüne borçlular. Osmanlı'daki giyim kültürü Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kültürün şekillendirilmesini de sağladı. Bu kültür ekseninde ürettiğimiz geleneksel kıyafetler ecdadımızı unutmadığımızı ve dünyaya sanat alanında hâkim olabileceğimizi kanıtlıyor. Kültürümüze katkı sağlayacağını düşündüğünüz işlerimizin sanat ürünlerimizin kıyafetlerimizi inşallah hak ettiği yeri bulacağını ümit ediyorum ve eserlerinin geleceği aktarılması için çabalar gösterilmesini temenni ediyorum. Atölyemde bu amaçla ürettiğim kıyafetlerin bilimsel araştırmalara konu olması ve bu kültürün gelecek nesillere de aktarılması için çabalarımı sürdürüyorum” dedi.

Etkinliğe çevrim içi olarak katılan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Akademisyeni Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Amine Tuğ Kızıltoprak ise iletişimin sözler olmadan beden dili, kıyafet ve pek çok unsurla da olabileceğini dile getirerek başladığı konuşmasında "Sözsüz iletişim ve moda arasındaki bağ, bireylerin kendini ifade etmesinde önemli bir unsurdur. Biz kıyafetlerimizle önemli mesajlar verebiliyoruz. Moda sadece giyim tarzı değil kimlik ve mesaj özelliği taşıyor. Modanın bireysel ifadenin yanı sıra toplumsal iletişimde de büyük bir avantaj sağlıyor. Sözssüz iletişim giyim, seçilen renkler, ses tonu ve pek çok unsuru içinde barındırıyor bunlardan en belirgin olan giyim tarzıdır. Sözsüz iletişim toplumsal ve profesyonel iletişimde çok önemli. Moda sadece başkalarına mesaj vermek için değil bireyin ruh halini ve duygusal yönünü dış dünyaya aktarmada araç oluyor. Giyim ve moda  kültürel kimliği de yansıtmaktadır. Örneğin geleneksel kıyafetler geçmiş ile gelecek arasındaki köprü görevi görür. Moda bireyin sosyal durumunu kişisel hikayesini anlatmakta çok önemli bir iletişim aracıdır” ifadelerini kullandı.

Konuşmacılara teşekkür belgelerinin sunulmasının ardından iki ayrı serginin açılış düzenlendi. Doç. Dr. Birnaz Er Cengiz'in kadın kimliğini ve toplumsal değişimi konu alan Tohum isimli kişisel sergisinin yanında DPÜ KGSMYO Geleneksel El Sanatları bölümü öğrencilerinin hazırladığı Bereket adlı keçe ürünleri sergisi de katılımcıların beğenisine sunuldu.

Her iki sergide de kadın emeği ve sanat bir araya getirilerek geleneksel sanatla çağdaş tasarımların buluştuğu eserler yer aldı. Eser sahiplerine teşekkür belgesi sunulan sergi, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.