Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak ADIM Üniversiteleri Toplantısı’na Katıldı

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) ev sahipliğinde düzenlenen ADIM Üniversiteleri Rektörler ve 2. İdari Grup Toplantı Programı, Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’ın da katılımıyla PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen açılış töreni ile başladı.

ADIM Üniversiteleri Rektörler ve 2. İdari Grup Toplantı Programı için tören düzenlendi.

Pamukkale Üniversitesi ev sahipliğinde 17-18 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen programın ikinci gününde Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak ile birlikte 18 üniversitenin rektörleri ve idari birim yöneticileri PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde ADIM Üniversiteleri Rektörler ve 2. Grup Toplantıları için düzenlenen törene katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan tören açılış konuşmaları ile devam etti. Törende ilk konuşmayı yapan ADIM Üniversiteleri Koordinatör Üniversitesi olan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar ADIM Üniversiteleri'nin tarihinden bahsettikten sonra "Bunun gerisindeki fikir iş birliğinin fikri elbette bilhassa kurulduğu dönemlerde bu üniversitelerin kendi aralarındaki iş birlikleri, gerek akademik gerek eğitim öğretim süreçlerinin yönetimi ve idari süreçlerinin yönetimi konusunda oldukça önemlidir. Bunun önemi gün geçtikçe artmaktadır” dedi.

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ise yaptığı konuşmada “ADIM Üniversitelerinin oluşturulmasında üç temel iş birliği gözetilmiş; eğitim-öğretim, bilim-teknik ve sosyal kültürel iş birlikleri. 2001 şartları gözetildiğinde bu iş birliklerine olan ihtiyaç daha fazlaymış gibi görünebilir ancak günümüz şartlarında üzerinde düşünülen her konuda iş birliği olmasının, 2001’e göre daha fazla ihtiyaç olduğunu düşünmekteyim. Gelişen, değişen, dönüşen bir dünyada dijitalleşmenin, yapay zekânın ve veri analizinin gündeme geldiği bugünlerde ADIM Üniversitelerinin iş birliği yapmasının, bu alanlarda değişimi kolay yakalamasını sağlayacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Protokol konuşmalarının ardından katılımcılara dünya basınında yer alan Gazze temalı fotoğrafların dönüştürülmesiyle oluşturulan yapay zekâ destekli ve video art olarak tasarlanan kısa film gösterildi. Gösterimin ardından kısa filmi hazırlayan akademisyen ve öğrencilere teşekkür belgesi sunuldu. 

ADIM ÜNİVERSİTELERİ FİLİSTİN BİLDİRGESİ İÇİN REKTÖRLER SAHNEYE GELDİ

Program açılış törenine katılan protokolün sahnede bir araya gelerek, PAÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Yazıcı’nın okuduğu Filistin Bildirgesi’ne eşlik etti. Okunan bildirgede şunlar ifade edildi:

Filistin ve Kudüs, tarihte barış ve selam yurdu iken, bugün ömrü kelebeklerin ömründen dahi kısa olan bebeklerin, çocukların, gençlerin, kadınların ve yaşlıların acımasızca katledildiği bir yer haline dönüşmüştür. Bir yıldan fazla süredir devam eden Gazze’ye yönelik soykırımda on binlerce insanın katledilmesini uzaktan seyreden devletler; ibadet haneler de dâhil kültürel miras alanlarının yok edilmesi, kütüphane, arşiv ve müzelerin yağmalanması, Gazze’deki 12 üniversitenin bombalanarak yok edilmesi karşısında da duyarsız kalmaktadır. Al-Israa Üniversitesi, Gazze İslam Üniversitesi, El-Aksa Üniversitesi, Filistin Üniversitesi, El-Ezher Üniversitesi gibi birçok yükseköğretim kurumu insanlığa karşı sürdürülen bu vahşi savaşın kurbanlarıdır.

Filistin ve Kudüs, Hz. Ömer şehri fethettiğinde (637) Patrik tarafından Kıyamet kilisesinde namaz kılması için kendisine teklif edildiğinde; ‘eğer orada ibadet edersem, kilisenin Müslümanlar tarafından camiye dönüştürülebileceğini” ifade ederek fetih hakkını kullanmak istemeyen, oranın Hristiyan ibadetgâhı kalması lüzumunu ifade eden bir İslam halifesinin barış diyarı iken, bugün ise Siyonist işgaliyle kutsal mekânların akıbeti hakkında endişe ve kaygı duyulan bir diyara dönüşmüştür. Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların bir arada huzur içinde yaşadıkları Kudüs’te, Haçlı işgalinden (1099) sonra, bugün Gazze’de gerçekleşen soykırım gibi 70 000 Müslüman katledilmiş ve Yahudiler sürülmüştür. Akabinde Şark’ın sevgili sultanı Selahaddin-i Eyyubi tarafından geri alınan (1187) Filistin ve Kudüs’te, Hıristiyanlara eman verilirken Yahudilere Kudüs’e geri gelme hakkı verilmiştir. Sekiz asır boyunca Türkler tarafından yönetilen Kudüs ve Filistin, bu dönemde barış ve hoşgörü içinde yaşamıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise mimari ve sosyal yapısında büyük gelişmeler olmuştur. 1917’de İngilizlerin bölgeyi işgaliyle Filistin’deki barış bozulmuş ve günümüze kadar süren çatışmalar başlamıştır. İslam egemenliğinde üç dinin ve medeniyetin hoşgörü içinde birlikte yaşadığı barış yurdu Filistin, ne yazık ki bugün, Siyonist işgali altında; soykırım, bozgunculuk ve fesadın yuvası haline getirilmiştir.

Toprakları işgal edilen, mülklerine çökülen, her türlü hakarete uğrayan ve yaşama hakkı elinden alınan mazlum Filistin halkı, meşru müdafaa hakkına sahiptir. İşgalci konumundaki İsrail, Batılı ve işbirlikçi hamilerinin her türlü desteğiyle masum insanlara karşı şiddet kullanmak suretiyle devlet terörü uygulamaktadır. Buna karşın hâkim güçler ve Uluslararası kuruluşlar yaşanan soykırımı adeta görmezden gelmektedir. İsrail’in Gazze’ye ve Lübnan’a yönelik saldırıları, uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olup, Filistin’de yaşanan ve şimdi de Lübnan’da yaşanmaya başlayan insani dramı daha da derinleştirmektedir. Türk milleti olarak, Filistin halkının bölgede İsrail saldırılarına maruz kalan halkların meşru haklarını desteklemekte ve insanlık dışı saldırılara karşı uluslararası toplumu duyarlı olmaya çağırmaktayız.

1517 Osmanlı hâkimiyetiyle birlikte Kanuni Sultan Süleyman devrinde, Kudüs’ün yıkılmış surlarının yeniden inşa sürecinde Yafa kapısına; ‘Lâ ilâhe illallah İbrahim Halilullah’ ifadesi yazılarak üç dinin ortak atası Hz. İbrahim’in ruhaniyeti ve birleştiriciliği vurgulanırken, bugün dosdoğru olan peygamber Hz. İbrahim’in torunları dostluktan, kardeşlikten ve merhametten uzaklaşmıştır. Maalesef Filistin ve Kudüs, bugün sınırları belirsiz, topraklarıyla yetinmek bilmeyen, genişlemekten ve yok etmekten kuvvet bulan soykırımcı İsrail’in tahakkümü altındadır. Kaderi bugün Birleşmiş Milletlerdeki 5 daimi üyenin eline bırakılmış, dünya beşten büyüktür doktriniyle dünyanın umut bulmaya çalıştığı, vicdanlı insanların kalbinin attığı son yerdir.

Filistin ve Kudüs’te dağ, taş, toprak zulümden ağlamakta; gözyaşları kan, insan canı ise sel gibi akmaktadır. Dünyanın sessizliği, büyük güçlerin alkışları İsrail’in hoyratlığını artırmakta yeryüzündeki bozguncu, kan dökücü fikriyat ve eylemler güçlenmekte, ‘insanı yaşat ki yaşayasın’ felsefesi insanlığın son umudu olarak var olmaya devam etmektedir.

ADIM Üniversiteleri Rektörleri olarak, en temel ahlaki ve insani değerlere saygı duyulmaksızın uzun süredir bölgede devam eden İsrail saldırıları karşısında dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz. İşgal altındaki Filistin topraklarında, özellikle Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Lübnan’da, sivil halklara yönelik gerçekleştirilen fiilleri en güçlü ifadelerle kınıyoruz. Filistin halkının 1917’den bu yana işgal altında tutulan tüm topraklarındaki özgürlük ve bağımsızlık hakkını hatırlatarak, başkenti Doğu Kudüs olan, 4 Haziran 1967 sınırları boyunca bağımsız ve egemen bir devlette yaşamak için verdikleri meşru mücadelede kardeş Filistin halkının yanında olduğumuzun altını çiziyoruz. Adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın bölgedeki tüm halklar için güvenlik ve istikrar getireceğine olan inancımızı bir kez daha kamuoyuna ifade ediyoruz.

Bildirinin okunmasının ardından açılış programı toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Açılış programının ardından PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde gün boyu devam eden toplam dört oturumda idari birim toplantıları gerçekleştirildi. Toplantıların sonunda ise genel değerlendirme toplantısı da yapıldı. Program, PAÜ Turuncu Salon’da düzenlenen gala yemeği ile sona erdi.

Haberi Paylaş

Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü - 18 Ekim 2024, Cuma / 618 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya, kütahya dumlupınar üniversitesi, ADIM Üniversiteleri,

Bu Kategorideki Diğer Haberler