DPÜ’den Zaferin 50. Yılı: Kıbrıs Paneli

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. Yılı etkinlikleri kapsamında Kütahya Valiliği ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi iş birliği ile Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. Yılı Kutlama Programı ve Zafer Paneli düzenlendi.

DPÜ ve Kütahya Valiliğinin iş birliğinde Zaferin 50. Yılı: Kıbrıs Paneli gerçekleştirildi.

Kütahya İl Millî Eğitim Müdürlüğünün ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe Kütahya Belediye Başkan Yardımcısı Ümit Tulum, Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kütahya İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Murat Kırbaç, Rektör yardımcımız Prof. Dr. Ayhan Kahraman, Kütahya İl Millî Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kütahya Şube Başkan Yardımcısı Murat Karahan, gazilerimiz, üniversite personelimiz ve vatandaşlar katıldı.

REKTÖR KIZILTOPRAK: 1974 ZAFERİ KIBRIS’A BARIŞ GETİRMİŞTİR, TÜRKÜLERİMİZDEKİ HÜZÜNÜ KAHRAMANLIĞA ÇEVİRMİŞTİR

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın önemine vurgu yaparak düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:

1683’ten itibaren yaşanan geri çekilmeler ve yenilgiler 1922’de Dumlupınar Zaferi ile son bulmuş, devletimizin temelleri atılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin 51. yılında ise bir başka büyük zaferi Kıbrıs’taki Türk kardeşlerimizi soykırım ve zulümden kurtarmak üzere 1974’te yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı ile elde ettik. Türkiye’ye, Türklere karşı devam eden sindirme, parçalama girişimleri her defasında kazandığımız zaferler ile engellenmiştir. Bugün, Dumlupınar Zaferi’nin topraklarında, Kütahya’mızda, Kıbrıs Zaferi’ni kutluyoruz. Zaferin mimarları şehitlerimizin ruhları şad olsun! Gazilerimiz var olsun! Aramızda bulunan gazilerimiz bizleri katılımları ile onurlandırmıştır. Her birini saygı, minnet ve hürmetle selamlıyorum.

Kıbrıs’ta, yıllarca Rum zulmü, EOKA terörü altında yaşamlarını sürdüren ve sistematik baskıya maruz kalan Türkler 20 Temmuz 1974’ta sabahın erken saatlerinde Türk askerinin adaya girişi ile aradığı huzuru bulmuştur. 1960’ta iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilk günden itibaren Rumların Türkleri ada yönetimi ve yaşamında yok sayma girişimleri giderek artan bir terör hâline gelmiştir. Türkiye, Londra-Zürih Anlaşmaları’nda Kıbrıs adasındaki siyasi ve anayasal düzenin devamı konusunda elde ettiği garantörlük hakkı uyarınca meşru bir şekilde 1974’te adaya askerini çıkarmıştır. Yunan ve Rumların adayı Yunanistan’a bağlama hedefleri Türkiye’nin adaya müdahalesi ile bir hayal hâline gelmiştir. Bugünden itibaren Türkiye’de ve Kıbrıs’ta hüzün ve acı değil kahramanlık türküleri söylenmeye başlanmıştır.

Barış Harekâtı’ndan içinde bulunduğumuz bugünlere kadar Kıbrıs’ta Türklerin aleyhine herhangi bir zulüm, terör olayı gerçekleşmemiştir. Askeri kuvvetlerimizin Kıbrıs Türkleri için adanın kuzeyinde oluşturduğu güvenli yaşam alanı hem Türkleri korumuş hem de Rumlara engel olmuştur, Kıbrıs’a barış gelmiştir. Söz konusu alan, 1985’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilan edilmesi ile Kıbrıs Türkü’nün toprağı olarak tescillenmiştir. Bu zaferde emeği geçen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi saygı ile selamlıyor, şükranlarımızı sunuyoruz.

“KIBRIS, TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ’DEKİ UÇAK GEMİSİDİR”

Zaferin 50. Yılı: Kıbrıs etkinliği Rektörümüzün açılış konuşmasının ardından Kütahya Belediyesi Korosu’nun kahramanlık türküleri sahnesi ile devam etti. Koronun ardından üniversitemiz halk oyunları ekibinin yaptığı gösteri katılımcıların büyük bir coşkusu ile izlendi.

Etkinliğin Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu moderatörlüğünde başlayan panel bölümünde II. Selim’den bugüne Kıbrıs konusu tüm yönleri ile analiz edildi. Panelist Doç. Dr. Bakko Mehmet Bozaslan, II. Selim döneminde fethedilen Kıbrıs adasının o dönem Osmanlı Devleti için olduğu gibi bugün Türkiye için de stratejik öneme sahip olduğunu, bugün Kıbrıs’ta yaşayan Rumların kökeninin de Osmanlı iskân politikası sonucu adaya yönlendirilen Osmanlı vatandaşları olduğunu ifade etmiştir. Bozaslan konuşmasını KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “Kıbrıs Türktür, Türk Kalacaktır” sözü ile tamamladı.

Prof. Dr. Hüsamettin İnaç ise Kıbrıs’ın Türkiye’nin bölge politikalarında önemli bir konuma sahip olduğunu dile getirerek 2004 yılında Annan Planı’nda Kıbrıs’ta yeniden iki toplumlu bir devlet kurulması girişimi ve devamında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin adanın tek temsilcisi olarak Avrupa Birliği üye olması gibi gelişmelerin hem KKTC’nin hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgedeki etki ve yaşam alanını daraltmaya hatta yok etmeye yönelik olaylar olduğunu ve benzer yaklaşımların hâlen devam ettiğine vurgu yaptı.

Panelin kapanış konuşmasında Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Türkiye için yakın çevresindeki dört kritik alandan birinde kazanılan zafer anlamına geldiğini, benzer bir zaferin 2020’de Karabağ’da kazanıldığını ve artık sırada Kırım ile Kudüs’ün olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu ayrıca, Kıbrıs’ın Türkiye için Doğu Akdeniz’de bir uçak gemisi özelliğini taşıdığını, 21. yüzyıl küresel çatışma alanında Türkiye’nin sağ kolu olduğunu vurguladı.

Etkinlik, kapanış konuşmasının ardından konuşmacılara ve katılımcılara teşekkür edilmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Haberi Paylaş

Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü - 21 Temmuz 2024, Pazar / 796 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya, kütahya dumlupınar üniversitesi,

Bu Kategorideki Diğer Haberler