İslami İlimler Fakültemizi Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Açtı

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş‘ın katıldığı törenle açıldı.

Üniversitemizin İslami İlimler Fakültesi, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın katıldığı açılış töreniyle hizmete girdi.

Açılış Törenine Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yanı sıra Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, milletvekilleri Ahmet Tan ve Ceyda Çetin Erenler, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, Rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören, Kütahya Barosu Başkanı Ahmet Atam, Kütahya İl Emniyet Müdürü Hasan Çevik, Kütahya İl Genel Meclis Başkanı Musa Yılmaz, Rektör yardımcılarımız Prof. Dr. Kaan Erarslan, Prof. Dr. Şükrü Şentürk ve İslami İlimler Fakültesi Dekanlığı görevini de yürüten Prof. Dr. Halis Aydemir ve çok sayıda bürokrat ve davetli katıldı.

"İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTELERİ ÜLKENİN KALBİ OLDU"

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende üniversitemizin rektör yardımcısı ve İslami İlimler Fakültesi Dekanı Halis Aydemir, sözlerine bugüne kadar fakülte binalarını kendileriyle paylaşan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dekanına teşekkür ederek başladı. Bu süreçte İlahiyat Fakültesinin önceki binasını emanet bir otomobili kullanır gibi özenle kullandığını ifade eden Halis Aydemir, "İlahiyat Fakülteleri Türkiye'de dini hayaı olduğpu kadar ilmi hayatı da besliyor. Mezunlarımız ülkenin hemen her alanında görevler üstleniyorlar. Eğer deyim yerindeyse bizler de vücudun her yerine kan pompalayan bir kalp gibi bir işleve sahibiz. Dileriz ki gelcekte Diyanet İşleri Başkanlığımız ve bizler yetiştirdiğimiz öğrencileri kendi alanımızda yükseltiriz ve ülkemiz de yetişmiş insan gereksinimini ihtiyaç duyduğu alandan karşılar" dedi.

Ülkemizde dini eğitimin önemini 15 Temmuz örneğiyle açıklayan Aydemir, "O gece selalarla yollara düşen insanlar Türkiye'nin geçmişteki dini birikimiyle bunları gerçekleştirdiler. Bizler bundan sonraki dönemde öğrencilerimize öyle bir eğitim vermeliyiz ki, bu yaşananlar bir daha yaşanmasın; Ülkemizi bölmeye yönelik düşünceler toplumda karşılık bulmasın ve sadece düşüncede kalsın" şeklinde konuştu.

REKTÖR GÖREN: TÜRKİYE'NİN KALKINMA HIZI SOSYAL HAYATTA DEVRİMLERİ DE BERABERİNDE GETİRMEKTEDİR 

Açılış töreninde konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören, Türkiye'nin son 15 yılda, özelde ise son birkaç yılda üst düzey gelişmeler yaşandığına değinerek, "Ülkemizin bu baş döndüren gurur verici değişim, dönüşüm ve kalkınma hızının yanında, aynı tempoda sosyal hayatta da devrimler yaşanmaktadır. Gelinen süreçte, insanlara özgür iradeleriyle kendi dini eğilimlerini seçme özgürlüğü tanınmış, doğru ile yanlışı, hak ile batılı seçme becerisine güvenilmiş, ama son zamanlarda oluşan tabloya bakıldığında din adamlarına duyulan saygı ve güvenden faydalanan bir kısım grup ve yapılar tarafından toplum sömürülmeye çalışılmaktadır. 15 Temmuz’da yaşanan travma, toplumun din merkezli sivil toplum kuruluşlara karşı güvenini sarsmış, dini yapı, grup ve otoritelere karşı ciddi önyargılar oluşmaya başlamıştır." dedi.

Rektör Gören, konuşmasının devamında kimseyi hedef almadan ve özel bir şey ima etmeden toplumumuzun İslam’ı anlama ve yaşama konusundaki bakış açılarını kendisini dinleyenlerle paylaşmak istediğini ifade ederek şunları söyledi: 

Banka promosyonlarını haram diye fakir fukaraya dağıtan Müslümanlar ile fakir fukaradan topladığı paraları bankaya yatırıp faiziyle Allah’ın Dinine hizmet eden Müslümanlara,

Hacamatı Sünnet diye uygulamaya çalışan Müslümanlar ile hacamat sünnetse “o zaman anneni öldür, annesizlik de sünnet” diyecek kadar kıyas fukarası Müslümanlara,

Hz. Âdem’in ilk insan olduğunu inkâr eden Müslümanlar ile insanlığın yaradılışını tartışmaya açan, evrime yakın görüşler serdeden Müslümanlara,

Devletin imamları deyip arkasında Cuma namazı kılmayan Müslümanlar ile hazırladıkları ortamlarda, kendi tayin ettikleri imamlarla paralel cumalar kılan Müslümanlara,

Şeyhinin kendisini cennete götüreceğine inanan Müslümanlar ile tasavvufa topyekûn cephe alan Müslümanlara,

Yanmayan kefen satan ve buna inanıp alan Müslümanlar ile her şeyde Allah’ın rızası kazanmayı önceleyen Müslümanlara,

Her şeyi aklına indiren, akılla izah edemediği şeyleri dışlayan Müslümanlar ile namazını camide kılmayı alışkanlık haline getiren saf Müslümanlara,

Yunus’u, Mevlana’yı, Edebali’yi tekfir eden Müslümanlar ile Hacı Bayram'ı, Hacı Bektaş’ı, Anadolu erenlerini, dervişlerini baş tacı eden Müslümanlara,

Yerde gördüğü Arapça yazıya hürmet eden, Anadolu’nun saf Müslümanları ile Peygamberi devre dışı bırakan sünnetsiz Müslümanlara,

"DİNİ ALANDA OTORİTE BOŞLUĞUNDAN FAYDALANNMAK İSTEYENLERE FIRSAT VERİLMEMELİ"

Artık birilerinin Müslüman toplumun bu ve benzeri konularda aşırı savrulmalara karşı, din adına uydurulmuş efsanelere karşı toplumu uyarma görevi üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. İnsanlığın manevi huzur aradığı, dine sığınma ihtiyacı duyduğu bu dönemde, otorite boşluğuna fırsat verilmemesi gerektiğine, birilerinin bu alana sızmaya çalışan profesyonel yapılara karşı uyanık ve uyarıcı olma görevi üstlenmesi gerektiğine inanıyorum.

İşte bu noktada, Diyanet İşleri Başkanlığı büyük bir inisiyatif almakta, ülkenin her yerini karış karış gezmekte, gereken tüm önlem ve uygulamaları hayata geçirmektedir. Aynı şeyi, ilahiyat fakülteleri de yapmak zorundadır.

Bu bağlamda, aklı başında, makul ve mantıklı düşünen her Müslümana büyük görevler düşüyor. Beslendiğimiz kaynaklara aşırı güvenme, onlara kutsallık atfetme noktasındaki düşüncelerimizi, İslam’ı anlama ve yaşama noktasındaki bakış açılarımızı güncellemeliyiz diye düşünüyorum. Bazen basit düşünmek, sade yaşamak, detaylarda boğulmaktan daha kolay ve güvenli olabilir.

Hepinizi Allah için seviyor ve sizleri emanetleri asla zayi etmeyen, koruyup kollayan Allaha emanet ediyorum. Ve kefa billahi vekila. Hep mutlu kalın, sağlıkla kalın.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ: MEKANLARIN ŞEREFİ İÇİNDE YAPILAN İŞLERLE ÖLÇÜLÜR

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise "Bugün bir eğitim kurumunu ülkemize kazandırmanın mutluluğu içindeyiz" diyerek başladığı konuşmasında, "Rektörümüzün bu fakültenin kurulması için Ankara'yı su yolu gibi yapmasının ne demek olduğunu biliyorum. Geçtiğimiz yıl bu dönemlerde Yalova Üniversitesinin rektörlük görevini yürütürken ben de benzer bir çaba içindeydim" dedi.

Mekanların şerefinin içinde yapılan işler ve içinden yetişen öğrencilerle ölçülebileceğini söyleyen Prof. Dr. Ali Erbaş, şöyle devam etti: Dileriz ki tüm eğitim binalarımız yüksek şerefe erişirler. Bizler bugün İlahiyat Akreditasyon Ajansının açılış töreninde dediğimiz gibi hep en iyiyi arıyoruz.

Bilgi en büyük imkân ve güçtür. Ancak bizatihi güç ve iktidar kaynağı olan bilginin, insanlığın huzuruna vesile olması için, ahlak, hikmet ve hukuk ile ilişkisi hayati öneme sahiptir. Bilgi üretmeyenler, üretilen bilginin takipçisi hatta mahkûmu olmaya mecburdur. İslam dünyası bilim, teknik, tıp, sosyal bilimler, dahası ilahiyat alanında bilgi üretme, bilgiyi güncelleme, değere dönüştürme ve hayata kılavuz yapma konusunda, maalesef, zamanın gerisinde kalmanın bedelini ödemektedir.

Bugün batı merkezli bilginin insanı ve hayatı dizayn ettiğine şahit oluyoruz. Ancak söz konusu anlayışın, insan-evren-Allah tasavvurunda var olan ciddi krizler ve paradoksların bütün insanlığı derin bir çıkmaza doğru sürüklediğini de hepimiz görüyoruz.

Batının teklif hatta dikte ettiği düşünce ve davranış biçimi, insanlığın özlediği huzuru ve güveni tesis edemediği gibi, bilakis huzur ve geleceğe dair umudun daha da zayıflamasına sebep olmaktadır. Vahye, köklü bir medeniyete, dinamik insan kaynaklarına sahip olduğu halde İslam dünyası, insanı ve hayatı inşa edecek bir bilgi ve dünya tasavvurunu, güçlendirip izah ederek yeryüzüne henüz teklif edebilmiş değildir. Bilgiyi, hikmet, ahlak ve hukuk boyutuyla beraber yeniden inşa etmek, müminler için bir iman ve kulluk sorumluluğu olduğu gibi, daha yaşanabilir bir dünya kurmanın da yegane yoludur.

"BUGÜN İSLAM DÜNYASI SAHİH DİNİ BİLGİ ÖTELENMEKTEDİR"

Bugün İslam coğrafyasının özellikle dini alanda yaşadığı sorunların ve karmaşanın da en önemli sebeplerinden birisi sahih dini bilginin ötelenmesi ve ihmal edilmesidir. İslam coğrafyasında yaşanan sorunların, acıların, küresel müdahalelerle, uluslararası faktörlerin sömürgeci politikalarıyla ilgili boyutunun varlığı inkâr edilemez. Ancak bu durum sorunları tamamen harici unsurlara indirgeyerek, sorumluluklarımızı ve hatalarımızı görmezden gelmeye mazeret olamaz.

Bugün milletimizin ve bütün Müslümanların dini hayatına, insanlığın aydınlık geleceğine rehberlik etmek sorumluluğu İlahiyat/İslami İlimler fakültelerinin ve Diyanet İşleri Başkanlığının üzerindedir. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak özellikle irşad hizmetlerimizde üniversite hocalarımızdan azami düzeyde istifade etmeye çalışıyoruz. Bu anlamda bütün camilerimizin mihrapları, minberleri ve kürsüleri bütün akademisyenlerimize hatta öğrencilerimize açıktır.

"BOZGUNCULARA KARŞI EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ İLAHİYAT FAKÜLTELERİ"

Referansını dinden aldığını iddia ederek toplumda bozgunculuk yapan Fetö, Deaş, Boko Haram, vs. gibi terör örgütlerinin, Müslümanlara, birlik beraberliğimize ve geleceğimize verdiği zarar ortadadır. Bu sorunları aşmak için ilahiyat ve islami ilimler fakültelerine, imam-hatip liselerine ve Diyanet İşleri Başkanlığımıza büyük sorumluluklar düşmektedir. İnsanımıza din hizmetlerini kalitali bir biçimde sunma konusunda sayıları 102'yi bulan ilahiyat fakülteleri en büyük gücümüzdür. 

Yeni dönemde burada eğitim alacak öğrencilerilerimize başarılar diliyorum. Bugün açılışını yaptığımız bu fakültenin şehrimize ve öğrencilerimize hayırlı olmasını ümit ediyorum.

Tören

Prof. Dr. Ali Erbaş'ın konuşmasının ardından  Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a özgün Kütahya desenleriyle hazırlanan çini vazo hediye etti. Protokol, daha sonra binanın açılışını gerçekleştirmek için İslami İlimler Fakültesinin önünde kırmızı kurdele kesti ve ardından fakülte binasını gezdi.

YENİ ÖĞRENCİLER YENİ BİNAYA

İslami İlimler Fakültemizin yeni binasında 1 amfi ve 71 dersliğin yanı sıra 108 büro, 2 bilgisayar laboratuvarı, 1 toplantı salonu, 1 konferans salonu ve 8 atölye yer alıyor.

2012 yılında kurulan İslami İlimler Fakültemiz, 2018-YKS Yerleştirme Sonuçlarına göre 180 kişilik kontenjanında tam doluluk başarısı gösterdi. Fakültemiz yeni öğrencilerini yeni binasında karşılayarak eğitim öğretim etkinliklerine devam edecek.

Haberi Paylaş

Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü - 06 Eylül 2018, Perşembe / 5457 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya,

Bu Kategorideki Diğer Haberler