DPÜ’de Türk Dünyasının Yeniden İnşasında Kadınların Rolü Paneli

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü tarafından 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla ’Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk Dünyasının Yeniden İnşasında Kadınların Rolü’ başlıklı panel düzenlendi.

Lisansüstü Eğitim Enstitümüz Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk Dünyasının Yeniden İnşasında Kadınların Rolü başlıklı panel düzenledi.

Panele, Rektörümüz Prof. Dr. Kâzım Uysal, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürümüz Prof. Dr. Şahmurat Arık ile konuşmacılar Dr. Esra Işık, Doç. Dr. Güllü Karanfil, Dr. Reyhan Taşdemirova, Dr. Gülmira Saulembek, Dr. Zemina Rüstembeyli ve Medine Muhammed katıldı. Kütahya Milletvekili Ceyda Çetin Erenler ise programa gönderdiği metin ile katkıda bulundu. Panel ayrıca YouTube üzerinden canlı olarak yayınlandı.

Panelin selamlama konuşmasını yapan Prof. Dr. Kâzım Uysal, düzenlenen bu etkinlikten dolayı Lisansüstü Eğitim Enstitümüze teşekkürlerini sundu ve panelin kadın haklarının dünyaya bir kez daha hatırlatılmasına katkı sunacağına inandığını söyledi.

Prof. Dr. Uysal'ın ardından Milletvekili Ceyda Çetin Erenler'in günün anlamına değinen konuşması panelin moderatörü Dr. Esra Işık tarafından katılımcılarla paylaşıldı. Erenler'in açıklamalarında şu ifadeler yer aldı:

Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkını Elde Etmesinin 86. Yıl dönümünü ve Dünya Kadın Hakları Günü’nüzü tebrik ediyor, panelinizin güzellikler içinde geçmesi ve hayırlara vesile olması temennisiyle tüm katılımcıları sevgiyle, hürmetle selamlıyorum. Sizlerle birlikte olmak benim için son derece mutluluk verici.

Öncelikli olarak, yürekli, cesur kadınlarımızın içindeki cevheri görerek tüm dünya ülkelerinden önce seçme seçilme hakkının verilmesine vesile olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve toplumun her alanına sirayet eden düzenlemelerle kadının toplumdaki konumunu güçlendiren büyük icraatların mimarı Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan’a tüm kadınlarımız adına şükranlarımı sunuyorum.

Kıymetli misafirler;

Aziz Türk milletinin uzun ve şanlı tarihinin her devrinde, Türk’ün yaşadığı tüm coğrafyalarda Türk kadınlarının daima hayatın merkezinde olduğuna şahit olur ve gurur duyarız.  Destanlarımız yaşam kodlarımıza dair izlerle yüklüdür. Örneğin, Manas Destanı’nda Türk kadını, hayatın zorluklarıyla kahramanca mücadele eden halkına önderlik eden, erkeğin yanında ona en büyük desteği veren Manas’ın eşi Kanıkey olarak çıkar karşımıza. Dede Korkut Hikâyeleri’nde de erkeğin danıştığı, yol göstericisi olan hatundur.

Bizim medeniyetimizin ayırıcı özelliği kadına verilen değerdir. Başka coğrafya ve kültürlerde kadınların ismi bile anılmazken, bizim kadınlarımız hep toplumun içinde ve başroldedir. Kadın annedir, eştir, kardeştir aynı zamanda 7 iklim 3 kıtaya hükmeden büyük bir imparatorluğun temellerini atan Hayme Ana’dır.

Türk kadının tarihte müstesna bir yeri vardır. Vatanı, milleti, bayrağı ve inancı için canı pahasına mücadele eden Kara Fatma, Şerife Bacı gibi kahraman kadınlarımız vardır. İstiklal mücadelemizde, 15 Temmuz’da büyük bir özveriyle ön saflarda yer alan kadınlarımızı saygıyla, şükranla yâd ediyorum.

Kadını erkeğiyle ortak hareket edebilen nadir milletlerdeniz. Bu anlayışımızı her daim muhafaza ederek geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz.

Dünyada, kadın hakları mücadelesi, Türk ülkelerinde daha erken başlamıştır. Böylece medeniyetler yarışında kadınlarımız pek çok alandaki haklarına çoğu ülke kadınlarından daha önce sahip olmuştur. Tabi ki, bu gelişmede onların üstün gayretleri büyük rol oynamıştır.

Bizler kadınların güçlü ve donanımlı olduğu toplumların daha uzun soluklu olacağına inanıyoruz. Bugün akademik dünyamız başta olmak üzere eğitimden sanata, bilimden siyasete, spordan iş hayatına ve daha pek çok mecrada hayranlıkla izlenen gurur duyduğumuz kadınlarımız var.

Değerli misafirler;

Güçlü kadınlarla, güçlü ailelerin kurulacağına, güçlü toplumların da güçlü ülkeleri oluşturacağına inanıyoruz. Müreffeh toplumlar kadınların hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadığı toplumlardır. Merhamet ve sevgi dolu bakış açılarıyla kadınlarımızın dünyaya katacağı çok şey var.

Hayme Ana’nın da ifade ettiği gibi bu dünya bir oturma yeri değildir. Yüreğimizdeki inanç ve dua ile yapacağımız iyi ve doğru işlerle insanların hizmetinde olmamız gerekiyor. İnanıyorum ki biz kadınlar olarak ülkelerimiz için azim ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürecek ve geleceğin inşasında önemli roller üstleneceğiz.

Bugün ülkemizde kız çocuklarının ilköğretimde ve ortaokulda okullaşma oranı yüzde 100’e yaklaştı. Kadınlarımızın yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 46,4'e çıktı. Üniversitelerde kadın öğretim görevlileri oranı yüzde 50,35'tir. Profesörler içerisinde kadın oranı yüzde 32, doçentler içerisinde kadın oranı yüzde 40, doktor ve öğretim üyeleri içerisinde yüzde 44, araştırma görevlileri içerisinde yüzde 51'dir. Bugün Mecliste kadın milletvekili sayımız 104'e, temsil oranı da yüzde 17,45'e yükseldi.

Türk kadını bilim dünyasında hızlı ve emin adımlarla ilerliyor. Pek çok kadınımız omuzlarındaki ağır yüklerin üstesinden başarıyla gelerek, dünyada izler bırakıyor, mesleklerinde attıkları adımlarla dünyaya yön veriyor.

Türk dünyası kadınları olarak medeniyet köklerimize sahip çıkarak tüm dünyaya Türk kadınının ismini başarılarımızla tanıtacağız. Allahın izniyle biz her zorluğu yenebiliriz yeter ki birlik beraberlik içinde olalım. Sabır sebat ve azimle inandığımız yolda ilerlemeye devam edelim.

Siz değerli akademisyenlerimize bu hedefte önemli sorumluluklar düşüyor. Çünkü bir milletin kalkınmışlık seviyesi bilim insanlarının çabası ve gayretine bağlıdır. Bilimsel çalışmalarınızda muvaffakiyetler ve kolaylıklar diliyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle panelinizin insanlığın zihin dünyasında ufuk açacak gelişmelere vesile olması dileğiyle, etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenleri kutluyor, tüm katılımcılara sağlık, afiyet ve başarı dolu bir hayat diliyorum.

Erenler'in konuşmasının ardından başlayan panelde ilk sözü Doç. Dr. Güllü Karanfil aldı.

Karanfil konuşmasında kendi ülkesinden örnekler vererek 'Gagavuz Türkleri ve Moldova'da Türk Kadınının Yeri' başlıklı bir konuşma yaptı. Karanfil'in ardından konuşan Dr. Reyhan Taşdemirova 'Kırgızistan'da Kadının Kimliği' hakkında sunumunu gerçekleştirdi ve konu hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Taşdemirova'dan sonra söz alan ve 'Azerbaycan'da Sosyal Hayat ve Kadınlar' hakkında konuşan Dr. Zemina Rüstembeyli konuyla ilgili güncel bilgileri paylaştı.

'Kazakistanın Geleceğinde Kadınların Rolü' başlıklı konuşmasında Dr. Gülmira Saulembek, son yıllarda büyük değişimler yaşayan Kazakistan'da kadınların toplumdaki rolü hakkında görüş bildirdi. Saulembek'in ardından konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde görevli Medine Muhammed, 'Doğu Türkistanlı Kadın Olmak ve Doğu Türkistanlı Öğrencilerin Problemleri' konularını değerlendirdiği sunumunu katılımcılarla paylaştı. Son olarak panelin moderatörü olan öğretim üyemiz Dr. Esra Işık ise ‘Türk Yükseköğretiminde Öğrenci ve Öğretim Elemanlarına Genel Bir Bakış’ konulu sunumuyla ülkemizdeki güncel durumu ele aldığı bir konuşma gerçekleştirdi.

Haberi Paylaş

Basın Yayın Halkla İlişkiler - 07 Aralık 2020, Pazartesi / 1775 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya, dpü hisarcık meslek yüksekokulu,

Bu Kategorideki Diğer Haberler