güncel

Üniversitemiz ve Kütahya Belediyesi işbirliğiyle DPÜ MS Hasta Okulumuz tarafından Şeb-i Arus Anısına Tasavvuf Türküleri ve Sema Gösterisi düzenlendi. Gerçekleşen etkinliğe Kütahya ileri gelenleri, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Gösteri öncesi Tıp Fakültesi akademisyenlerimizden ve MS Hasta Okulumuzun Koordinatörü Doç. Dr. Sibel Canbaz Kabay MS Hastalığı ve MS Hasta Okulu hakkında bilgi verdiği konuşmasında şunları söyledi: “Multiple skleroz, insanın hiç beklemediği bir anda ortaya çıkan ve önlenemeyen bir hastalıktır. Merkezi sinir sisteminin bölümleri olan beyin, beyincik, omurilik ve görme sinirlerini etkiliyor. Kişi bir sabah görme bozukluğu yaşadığını fark ediyor. Veya bir tarafının uyuştuğunu veya tutmadığını hissediyor. Doktora gidiyor. Tam iyileştiğini düşünürken yeni bir atak geçiriyor. Bu atakta belki dengesi kayboluyor. Belki yürüme yeteneğini kaybediyor. Uzun süreli zorlu bir maratona başlıyor. Kısa bir süre önce her şeyini kendi yaparken artık bunu yapamaz oluyor.”

“MS hastalığı doğru, erken tanı ve tedavi olmazsa, vücudun farklı bölgelerinde kalıcı hasara neden olmaktadır.”

MS hastalığının genç erişkinlik döneminde ortaya çıkan, bağışıklık sisteminin kontrol dışına çıkarak kendisine ve kılıfına zarar vermesiyle ortaya çıktığını söyleyen Doç. Dr. Sibel Canbaz Kabay sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hastalık, eğer doğru, erken tanı ve tedavi olmazsa, vücudun farklı bölgelerinde kalıcı hasara neden olmaktadır. Modern tıbbın en çok araştırdığı hastalıklardan biridir. Ne yazık ki toplum bilinci bu hastalıkta oldukça az.”

“Aşırı koruyuculuk veya sen yapamazsın düşüncesiyle hastalar kendini dışlanmış hissetmektedir. Biz doktorların bir görevi de hastaların bu dışlanmışlık hissine kapıldıklarında başlamaktadır.”

Dünyada 3 milyon insan, Türkiye’de ise yaklaşık 50 bin insan bu hastalıkla mücadele etmektedir. Toplumun MS hastalığı hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması nedeniyle MS hastaları birçok sorunla karşılaşmaktadır. Gerek ruhsal gerek fiziksel gerek de toplumsal açıdan sorunlar hastaların peşini bırakmıyor diyen Doç. Dr. Sibel Canbaz Kabay sözlerinin devamında şunları söyledi: “Hastalık tanısı konduktan ve hastalık ilerlemeye başladıktan sonra hasta, aile içinde bir dizi sorunla karşılaşmaktadır. Aşırı koruyuculuk veya sen yapamazsın düşüncesiyle hastalar kendini dışlanmış hissetmektedir. Biz doktorların bir görevi de hastaların bu dışlanmışlık hissine kapıldıklarında başlamaktadır.

Dumlupınar Üniversitesi bünyesinde kurulan MS Hasta Okulu’nun başlamasına neden olan dramatik bir hasta öyküsü var. Bu hasta, Kütahya’nın merkez okulların bir tanesinde öğretmen. Yaşamının en verimli çağında, evliliğinin başında, yaşamına devam ederken hiç beklemediği bir alanda bu hastalığa yakalandı. Tekrarlayan ataklar neticesinde vücudunun bir bölümü tutmaz olmuş. Hasta yılmıyor, çalışmaya devam ediyor. Öğrencileriyle gayet mutlu. Ancak çok hazin ki çocukların velileri HS hastası bir öğretmen istemiyorlar. Bunun için imza topluyorlar. Hasta hocamız emekliliğe zorlanıyor. 35 yaşında malulen emekli oluyor. Çalışırken tek koltuk değneğiyle gelen hasta zorla emekli olunca hayata küsüyor. Kontrollerimize hiçbir şekilde gelmiyor. Topluma ve bizlere olan güvencini yitiriyor. İlaçlarını bırakmış ve artık tekerlekli araba kullanmaya başlamış.

“MS hastalarının sıkıntılarını çözmek onlara her açıdan yardım edebilmek için MS Hasta Okulu Projesi’ni hayata geçirdik.”

Bu yaşanmış hikâyeden hareketle MS hastalarının sıkıntılarını çözmek onlara her açıdan yardım edebilmek için MS Hasta Okulu Projesi’ni hayata geçirdik. 1,5 yıl önce Dumlupınar Üniversitesi olarak Kalkınma Bakanlığına projemizi açıkladık. Olumlu tepkiler aldık ve okulumuzu açtık. Bizim en büyük destekçilerimizden bir tanesi de Kütahya Belediyesi’dir. Engeliler otobüsünü bize verdiler. Bu sayede okul disiplini ile projemiz devam etmektedir. Bu proje kapsamında biz hastalarımıza öğrenci diyoruz. Öğrencilerimiz okulumuzda farklı disiplinlerde uzman eğitmenler tarafından eğitim almaktadır. Bu dersler kapsamında rehabilitasyon, sosyal destek uzmanlığı, girişimcilik ve güzel sanatlar dersleri verilmektedir. Sonuçta bilimsel olarak da hastalıkların daha iyi seyrettiği ilaçlarını daha iyi kullandıkları ve özürlülüklerinin azaldıklarını görüyoruz. Hastaların yalnız olamadıklarının hissetmeleri bile çok önemlidir. Böylece yaşadıkları zorlukların sevgi, paylaşma ve azim ile aşılacağını göstermek istiyoruz. Unutmayalım bizler insan olarak ürettiğimiz sürece varız. Yaşamak sadece nefes almak değildir. Yaşamak için yaşatmak da gereklidir.

Kütahya Belediye Başkan Yardımcısı Ali İhsan Ertaş gerçekleşen etkinlikte şunları söyledi: “Böyle güzel geceler, anlamlı geceler, toplumumuzun her katmanında moral değerlerinin kazanılması açısından çok önemli. Belediye olarak bize düşen görevleri en iyi şekilde yapacağız. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.”

Yapılan konuşmaların ardından Şef Yusuf Ziya Beydüz yönetiminde, Kütahya Yaşam Orketrası ve MS Hasta Okulu Korosu tarafından dinleyicileri derinden etkileyen ilahi ve Türk sanat eserlerinin seslendirildiği konser gerçekleştirildi. Ayrıca günün anlam ve önemi münasebetiyle Sema Gösterisi gerçekleştirildi.