Türkiye’de Dini Hayat

İlahiyat Fakültemiz tarafından, konuşmacı olarak Dr. Necdet Subaşı’nın katıldığı, Türkiye’de Dini Hayat konferansı düzenlendi.

Konferansta konuşan Dr. Necdet Subaşı, Diyanet İşleri Başkanlığının 24.000 kişi üzerinde yaptığı bilimsel araştırma ışığında Türkiye'deki din algısı ve dini hayattan bahsederek özetle şunları söyledi: “Türkiye İstatistik Kurumu ile 24 bin kişinin katıldığı Türkiye’de Dini Hayat araştırması yaptık. Bu araştırmamızın sonucunda; toplumda tek tek bireylerin örgütlü veya örgütsüz toplulukların; dini, hayata nasıl yansıttığıdır. Bazı muhitlerde Cuma Namazına gitmek normal bir şeyken, bazı yerlerde Cuma Namazına gitmek aşırı dindarlık olabilir. Demek istediğim dini hayat her coğrafyada farklı algılanmaktadır. Bazen çok rahat, bazı yerlerde çok katı olabilir.

Dindarlık; insanın kutsal saydığı herhangi bir varlıkla kurduğu içsel yakınlıktır. Dindarlık matematiksel olarak ölçülemez. Dinsellik toplumsal alanda dini olanın görünümüdür. Dindarlık bireyseldir. Dinsellik toplumsaldır. Laiklik; devlet ve din arasındaki ilişkinin mesafesi oranıdır Sekülerlik; dinin dünyevileşmesidir. Dinin ahretlik bir şey değil tamamen dünyalık bir din düzenlemesi anlamına gelir.

Dindarlık ve sekülerlik daha çok kadınlar üzerinden yapılmaktadır diyen Dr. Necdet Subaşı özetle şunları söyledi: “Türkiye’deki Müslümanlığı algılamak istiyorsanız Türkiye’nin başından geçen olayları bilmek zorundasınız. Bunun içinde devrimler, batılılaşma süreci, darbeler vb konular var. Dini hayat imam-hatiplilerle rasyonalize edildi. Sonra ilahiyatlarla rasyonalistlik tamamen gerçekleşti.

Modernleşmeyle birlikte din daha bireysel bir boyut aldı. Âlimlerin önemi azalırken bir tefsir bir mealle bireysel bir dinsellik var. Bu iyi bir şey fakat bir topluluğa, bir camiye bağlı olma durumu azalmaktadır. Yani örgütlü dindarlık azalmaktadır.

Türkiye’de Müslümanlık, bu çalışmamızda beş maddede incelenmiştir; İnanç, ibadet, kaynak, gündelik hayat ve din, dindarlık. Türkiye’de kaç İslam yorumu var? Türkiye’de çok kaba-saba, anne babadan gelen bir dindarlık var. Bu halk İslam’ına mensuplar nasıl oluyor da sabah namazına saat kurmadan kalkabiliyor. Daha az imam hatip, daha çok ilahiyat Müslümanlığı da var. 

Yerleşim yerleri de dindarlığı etkilemektedir. Kırsal da daha güçlü, kentte daha parçalanmış. Cinsiyete göre kadınlar erkeklere göre daha dindar. Yaşa göre; çocuklar ve yaşlılar daha dindar. Eğitime göre yüksek lisans ve doktorada dindarlık azalıyor. Ama eğitim öğretim dindarlığı genel olarak azaltmıyor.” 

Program  Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Yunus Erdoğan'ın plaket,  Kütahya  İl Müftüsü Hacı Yusuf Gül'ün İlahiyat Fakültesi adına teşekkür belgesi takdimiyle sona erdi. Konferans öncesi İlahiyat Fakültesi öğretim elemanlarımızla  Bedesten'de öğle yemeğinde buluşuldu.

Haberi Paylaş

Basın Yayın Halkla İlişkiler - 03 Mart 2015, Salı / 2796 defa okundu.

Etiketler : dpü, kütahya, kahramanmaraş,

Bu Kategorideki Diğer Haberler